Sex Hikayeleri

5 ay önce - Admin Ekledi - 328 Kez Okundu

Yürüyüş Değiştiren Yarak

Yürüyüş Değiştiren Yarak

Selam arkadaşlar, bu siteyi uzun zamandır takip eder ve çoğu hikayeleri severek okurum. Benim de başımdan geçen ve halen devam eden bir olayı sizinle paylaşmak istedim. İsmim Zeliha, 29 yaşında, 1,68 boyunda ve 60 kiloda, kapalı bir bayanım. Kapalı derken, kocamın zoruyla kapandım. Bir kızım var 10 yaşında. Sezeryanla olduğu için başka çocuk istemedim. Kocam zorlasa da, ben hep karşı çıktım, bir daha çocuk yapmadım.

Kocam fabrikada vardiyalı bir iÅŸte çalışır. Kazancı fazla olmadığı için maddi durumumuz da pek iyi deÄŸil, ama geçinip gidiyoruz iÅŸte. Kocamla malesef monoton bir hayatımız var. Kendisi 1,70 boyunda ve 95 kiloya yakın. Kendine hiç bakmaz. Ne giyinmesini bilir, nede kadın ruhundan anlar. Ama sorsanız yatakta ondan iyisi yok. Yatakta ise 5 dakika bile sürmez iliÅŸkimiz, sonra da, “Bu kadar uzun kimse yapamaz, benim kıymetimi bil!” diye övünür. İnanın 11 senelik evliliÄŸimde bir kez olsun seksten zevk almadım. Ne doÄŸru dürüst öpüşmesini bilir, nede baÅŸka yerlerimi öper sever. Bir kez baÅŸka kadınlardan duyduÄŸum için ben ona oral yapmaya niyetlendim, bana söylemediÄŸi laf, etmediÄŸi hakaret kalmadı. “Öyle ÅŸeyleri orosbular yapar, yarın birgün benim de sana yapmamı beklersin!” falan filan…

Bir gün bizim oturduÄŸumuz mahallede bir müstakil ev satıldı. Alan kiÅŸiler Türk olduÄŸu için çok sevindim. İnÅŸallah iyi insanlar olur da en azından komÅŸuluk yaparız diye ümit ettim. İsimlerini sonradan öğrendiÄŸime göre, Jale ve Hakan isminde evli bir çift imiÅŸ alanlar. Durumları çok iyiye benziyordu, adamın makam arabası gibi koskocaman bir arabası, hanımında da son model bir Jip vardı. Taşınırlarken ben kocama, “Bir hayırlı olsun ve hoÅŸgeldin diyelim, çay, kurabiye, börek falan yapıp yanlarına gidelim. Malum adamlar sabahtan beri taşınmayla uÄŸraşıyorlar!” dedim. Kocam baÅŸta mırın kırın etse de razı oldu ve gittik. Jale hanım ve kocası Hakan çok ama çok iyi insanlara benziyorlardı, öyle havalı falan hiç deÄŸiller, aksine çok mütevazi idiler. Bize karşı da çok iyi davrandılar ve teÅŸekkür ettiler.

İki gün sonra Jale hanım elinde benim bıraktığım tepsi ve çantayla kapımı çaldı. Güzel bir çiçek almış ve çantayı da çukulata ile doldurmuÅŸtu. Jale hanıma, “Neden zahmet ettin, ne gerek vardı…” diyerek içeri buyur ettim ve akÅŸama kadar oturduk, sohbet ettik, çay kahve içtik. O günden sonra çok samimi olduk. Kocam, Hakan’ı beÄŸenmese de ziyaretlerine kocamla beraber gidip gelmeye baÅŸladık. Kocam sanırım Hakan’ı kıskanıyordu. Hakan 1,80 boylarında ve çok atletik bir vücuda sahipti. Genelde çok dar gömlek veya tişört giyerdi. Adamdın vücudunda yaÄŸ denen bir ÅŸey yoktu nerdeyse. Hakan’ın birkaç tane Süpermarketi varmış ve yanında nerden baksan 35-40 kiÅŸi çalışıyormuÅŸ.

Bir akÅŸam yine onlara oturmaya gitmiÅŸtik. Sohbet esnasında konu iÅŸten güçten açılınca, Jale bana, “Sen neden çalışmıyorsun Zeliha, eve katkın olur ve en azından evde boÅŸ oturmazsın!” dedi. Kocam hemen atladı, “Gerek yok, ben çalışıyorum! Hem kapalı olduÄŸu için ona iÅŸ vermezler!” dedi. Jale de kocama, “EÄŸer isterse bizim Markette kasada çalışabilir. Hem ben de sürekli Marketteyim, beraber gider geliriz, gözün arkada olmaz!” dedi. AkÅŸam evimize dönünce kocamı yalvar yakar ikna etmeye çalıştım. Sonuçta ayda 1.400 Euro maaÅŸ alacağım için ikna oldu. Dünyalar benim olmuÅŸtu.

Birkaç gün sonra iÅŸe baÅŸladım. Kızım okula gittiÄŸi için sabah 8’den 16’ya kadar çalışıyordum. İşi çok çabuk öğrendim, kasa iÅŸi çok kolaydı ve 2 aya kalmadan neredeyse herÅŸeyi biliyor ve her iÅŸe yardım ediyordum. Jale ile de çok yakın arkadaÅŸ olmuÅŸtuk. Birgün sabah yine Jale’nin arabası ile iÅŸe giderken, konu evlilikten, mutluluktan açıldı ve sonunda sekse geldi. Jale bana, “Seks hayatınız nasıl gidiyor Åžekerim?” diye sorunca ben, “Ehh iÅŸte, öyle böyle idare ediyoruz!” diyerek geçiÅŸtirdim. Ama o anlatırken aÄŸzım açık kaldı. Kocası ile yaptıklarını anlatırken hem gözünün içi gülüyor, hemde ara sıra kasığını tutup, “Sorma, benimki akÅŸamdan seviÅŸmeye bir baÅŸladı mı, sabah saat 3’e 4’e kadar yapar. Aramızda kalsın, Hakan’ınki oldukça büyük, bazen karnıma aÄŸrılar girer, bazen de yürümek bile zor gelir, resmen yürüyüşüm deÄŸiÅŸir. Üstelik beni yalayarak 1-2 kez Orgazm etmeden asla girmez bana!” dediÄŸinde bende film koptu. “Yalar mı? Nasıl yalar?” diye sorduÄŸumda, Jale baÅŸladı gülmeye ve “Nasıl yalayacak, amımı götümü, her tarafımı yalar! Hele bazen 69 oluruz, bu en sevdiÄŸi pozisyon, iÅŸte o zaman yarım saate yakın o beni, ben de onunkini yalarım!” demez mi. O gün iÅŸ yerinde çalışırken aklım başımda deÄŸildi, sürekli Jale’nin anlattıklarını düşünüyordum.

Pazartesi sabah birlikte iÅŸe gitmek için yine Jale’nin arabasının yanına indim. Jale evden çıktığında yürüyüşü deÄŸiÅŸmiÅŸti, resmen bacakları ayrık ayrık ve zorla yürüyordu. Bana gülümseyip, “Günaydın!” dedi. Arabaya otururken altına küçük bir yastık koyunca, “Hayırdır ne oldu, hasta mısın, istersen sen gelme ben otobüsle giderim!” dedim. Jale, “Yok canım birazdan geçer popomun sızlaması, dün gece Hakan yine coÅŸtu ve son olarak arkadan yaptı, oranın da hastası, girince çıkmak bilmiyor!” dedi ve güldü. “Arkadan derken?” diye sorunca, “Ahh Zeliha, sen de bu yaşına gelmiÅŸsin, genç kız gibi soru soruyorsun. Arkamdan yaptı, yani götümden sikti, ÅŸimdi anladın mı?” dedi. Ben ÅŸaÅŸkınlıkla, “Gerçekten mi?” diye sorunca, “Niye inanmıyorsun kız, kocan seni hiç arkadan yapıyor mu?” dedi. Ben de nasıl oldu bilmem ama, “Bırak arkadan yapmayı, önden bile doÄŸru dürüst yapmaz!” dedim. “İlahi Zeliha, tam bir alemsin valla!” dedi ve gülüştük, devam ettik yolumuza.

O günden beri ailecek bir araya gelmelerimizde gözüm hep Hakan’ın önüne kayıyordu. Pantolonun önü öyle ÅŸiÅŸkin duruyordu ki, içim bir tuhaf oluyordu. Ama Hakan’ın da ara sıra bana baktığını yakalamıştım. Utanıp baÅŸka yere baksam da, genelde mutfaÄŸa gidip gelirken götüme baktığını hissediyordum. Günlerim artık daha bir deÄŸiÅŸik geçiyordu, kocamı aldatmak asla aklımdan geçmiyordu, ama kaçamak bakışlarla halen Hakan’ın önüne bakmaya devam ediyordum. Ve hayaller kuruyordum…

Yaz tatili vakti geldi. Ben Markette iÅŸe baÅŸlamadan çok önce kocam çalıştığı Fabrikadan 3 haftalığına izin almıştı, birlikte Türkiye’ye gidecektik. Ama ÅŸimdi benim durum deÄŸiÅŸmiÅŸti. Markette herkes eski çalışanlar olduÄŸu için millet izinini ayarlamış, ama bana izin yoktu. Samimiyetimizi kullanıp özel bir muamele de istemedim. Hakan abi de, “Zeliha, söz, seneye yaz tatilinde sana 4 hafta izin vereceÄŸim, bize yardımcı oldun bu sene, ben de unutmam bu iyiliÄŸini!” dedi ve teÅŸekkür etti. Ben artık kocama, “Siz bensiz gidin memlekete!” demek zorunda kaldım. Kocamla kızımı taksiye bindirdik ve havaalanına gittiler. AkÅŸam Türkiye’den aradı kocam ve “Bizi merak etme, sen kendine dikkat et, biz babamlarla iyiyiz burda!” dedi.

Ertesi sabah iÅŸe giderken, Jale, “Kızımla 2 hafta okulu ile tatile gidiyoruz. Velilerden iki kadın da gitmesi lazımmış, ben de bu sene tatile gidemiyorum diye kabul ettim! Zeliha bak buralar sana emanet. Hakan yemek ve çamaşır iÅŸinden anlamaz, ben sana bir anahtar vereyim, bizim eve de bakar ol, ama lütfen kızma ve sana 1 maaÅŸ da ikramiye verelim, yoksa Hakan kabul etmez!” dedi. Ben, “Seve seve yaparım, ikramiyeye ne gerek var!” desem de, Jale ısrar edince extra maaşı kabul ettim.

Bir gün sonra Jale’yi kızı ile havaalanına Hakan abi götürdü. Hakan abi genelde akÅŸamları eve saat 19-20 arası gelirmiÅŸ, ben de o gün iÅŸten çıktım doÄŸru Hakan abilere geçtim. Evi toparladım, bir güzel de yemek hazırladım. Masayı hazırladım ve çıktım. İkinci gün yine mesaiden sonra onların eve gittim, yemek yaptım, masayı hazırladım, tam çıkmak üzereyken Hakan abi erkenden geldi. “Zeliha dünkü yemek harika idi, ellerine saÄŸlık, ben alışkın deÄŸilim öyle güzel yemeklere, Jale pek anlamaz, bak beni ÅŸiÅŸmanlatacaksın onlar gelene kadar!” diye takıldı.

“Afiyet olsun!” deyip çıkacakken, “Zeliha nereye? Otur, beraber yiyelim, sen de yalnızsın ben de, bir tencere yemeÄŸi kim yiyecek?” diye ısrar edince, birlikte yemeyi kabul ettim. Yemek yerken Hakan abiyi Jale aradı, yarım saat konuÅŸtular. Yemekten sonra Hakan abi, “Zeliha oldu olacak bir de çay demle de içelim!” deyince, kıramadım çayı da demledim. Tam çaylarımızı salona götürmüştüm ki kocam aradı. Hakan abiye sessiz olmasını iÅŸaret edip, telefonu açtım. Kocam, “Nerdesin?” diye sorunca, “Evdeyim!” dedim. Kısa bir konuÅŸmadan sonra kapattı telefonu. Hakan abi gülerek, “Niye burda olduÄŸunu söylemedin Zeliha?” dedi. Ben de, “Neme lazım, yanlış anlar, bana kızar!” dedim. “Zeliha bozulma ama senin kocan biraz yabani! Birbirinizden ayrısınız ve seninle 1 dakika bile konuÅŸmadı ve ilk sorduÄŸu ÅŸey de ‘Nerdesin?’ oldu!” dedi. “Aman Hakan abi, bu böyle gelmiÅŸ, böyle gider, malesef deÄŸiÅŸmez, haklısın kocam odunun teki!” dedim.

Çaylarımızı içerken Hakan abi, “Ben üzerime rahat bir ÅŸey giyeyim, oturur sohbet ederiz, nasıl olsa artık arayan soran olmaz!” dedi. Üzerine bir tişört ve spor pantolonu ile geldi içeriye. Ama eÅŸofman tarzında giydiÄŸi ÅŸey çok ince olduÄŸu için önündeki ÅŸiÅŸkinlik çok net görünüyordu. Sohbete baÅŸladık, çay kahve derken saat 22:00 olmuÅŸtu. Ben artık gitmek için müsade istedim. Hakan abi, “Zeliha yarın Pazar iÅŸ yok, otur. Hem uykun gelince geç misafir odasında yat. Korkacak bir ÅŸey yok, yabancı mıyız?” deyince ben gaza geldim, “Yoo niye korkayım, korkmuyorum, ama ben gideyim!” dedim. Hakan abi, “Bak sen de ben de yalnız oturmaktansa sohbet ederiz biraz daha!” diye ısrar edince kıramadım.

Ben gitmekten vazgeçince, Hakan abi kilere indi ve bir ÅŸiÅŸe beyaz Åžarapla yukarı geldi tekrar. “Zeliha hiç Åžarap içtin mi?” dedi. “Hayır içmedim, hem alkol günah degil mi?” dedim. “İlahi Zeliha, Åžarap alkol deÄŸil ki, üzüm suyu. Gel felekten bir gün çalalım, aramızda kalır, söz! Jale bunu çok sever, ama eÄŸer sen yok ben içemem, bana ağır gelir diyorsan, içme!” dedi. O sırada yine gaza geldim, “Jale içiyorsa bana niye ağır gelsin ki, tamam içelim!” dedim. Kalktı slow bir müzik açtı ve iki bardak getirdi. İkimize de yarımÅŸar kadeh doldurdu (Åžarap öyle içilirmiÅŸ sonra öğrendim) ve sohbete koyulduk yine…

Üçüncü kadehten sonra başımın döndüğünü hissettim, vücudumun heryerini ateÅŸ basıyordu sanki. Hakan abi de, “Bak yanakların kızardı, istersen fazla içme!” dedi. Ben de gülerek, “Haklısın, her tarafımı ateÅŸ bastı, nasıl üzüm suyuysa bu Åžarap!” dedim. O sırada Hakan abi, “Dur ateÅŸine bir bakayım!” diyerek karşı koltuktan kalktı, yanıma oturdu. Elinin dışı ile yanaklarıma temas edip, “Valla haklısın, yanakların ateÅŸ gibi yanıyor resmen!” dedi ve güldü. Sonra da, “Biliyor musun, yanakların kızarınca daha tatlı oldun!” deyince utandım, yüzümü çevirdim. Hakan abi, “Utanacak bir ÅŸey yok Zeliha, gerçekten güzel oldun, zaten güzel bir kadınsın, ama böyle daha güzel oldun! Ama istersen eÅŸarbını ve üzerindeki ceketini çıkar, yoksa havale geçireceksin!” deyip gülümsedi.

EÅŸarbı çıkardım, saçlarımı serbest bıraktım (Saçlarım nerdeyse kalçalarıma kadar uzundur). Sonra ceketi de çıkardım. Altımda sıfır kollu ve daracık tişört olduÄŸunu unutmuÅŸum. Göğüslerim oldukça büyük ama dik olduÄŸu için, Hakan abi, “Offf Zeliha, böyle bir güzelliÄŸi neden saklıyorsun?” dedi. Ben yine utanıp, “Aman, sanki güzel olsam ne olacak, kıymetini bilen olmadıktan sonra!” dedim. O sırada Hakan abi saçlarımı kafamdan aÅŸağı ta kalçalarıma kadar okÅŸayıp, “Bu güzelliÄŸin kıymetini bilmeyeni vurmak lazım, nasıl bilmez ahmak kocan?” dedi. Eli kalçamın üzerinde kaldı. Kalçamı okÅŸamaya baÅŸlayınca, “Hakan abi yapma lütfen…” diyerek döndüm. O sırada yanağımdan öyle sıcak öptü ki, bir tuhaf oldum. Bir yandan hoÅŸuma gitmiÅŸti, bir yandan da, “Abi yapma lütfen…” demeye devam ediyordum.

Boynumu, boÄŸazımı öpmeye, kulak mememi emmeye baÅŸladı. Sonra kulağıma, “Åžarap da aramızda kalacak, bu yaptıklarımız da, ben artık dayanamıyorum, lütfen kırma beni Zeliha!” dedi. Bedenim titriyordu resmen. AÄŸzım, “Yapma!” dese de, içimden devam etmesini umuyordum. YavaÅŸca arkamdan tişörtümü çıkarttı ve hemen sütyenimi de açtı, önüme geçti. Ben, “Abi yapma…” dedikçe göğüslerimi ve meme uçlarımı emiyordu. Bacak aram resmen ıslanmıştı, ne oluyordu bana, arzularıma karşı koyamıyordum…

Salondaki koltukları çok geniÅŸti, yatak gibiydi nerdeyse. Beni yatırdı ve eteÄŸimle külotumu çıkarttı. “Yapma abi…” desem de, bacak arama yumulmuÅŸtu bile. Ordan sonra bende Film koptu. Amımı öyle bir yalıyordu ki, dilini içine sokarak, am dudaklarımı tek tek emerek, klitorisimi dudaklarının arasında sıkıştırıp sündürerek. Bana birden bir titreme geldi, ölüyorum sandım ve amımdan resmen sular akmaya baÅŸladı. Orgazm dedikleri bu olsa gerek. İnanın yarım saate yakın yaladı amımı ve o yarım saatte 3 kez Orgazm oldum. Bulutlarda uçuyordum resmen. 11 yıllık evliydim, ama bu duyguyu daha önce hiç yaÅŸamamıştım.

Sonunda doÄŸruldu, beni kucağına aldı ve ikinci kata çıktık. Ben kucağında, bir yandan dudaklarımı emiyor, bir yandan merdiven çıkıyordu. Bu nasıl bir adam böyle diye düşünürken yatak odasına geldik. Koskoca bir yatakları vardı, yatırdı beni. Ve önümde soyunmaya baÅŸladı. Boxerini çıkarınca nerdeyse dilimi yutuyordum. Aman Tanrım, o nasıl bir yaraktı öyle, uzunluÄŸu nerdeyse bileÄŸim kadar ve başı kalın mı kalın. Jale demek ki, “Hakan’ınki oldukça büyük!” derken abartmamıştı.

Hakan yarağını ağız hizama getirip, “Åžimdi de senin hünerlerini görelim bakalım!” diye dudaklarımın arasına doÄŸru dayadı. Sıra bende idi, beni böyle dili ve aÄŸzı ile 3 kez Orgazm eden adama mümkün mü yok demek. Yarağını yalamaya baÅŸladım. Ama kafası bile aÄŸzıma sığmıyordu, zorlanıyordum iyice. Acemice ve korku içinde elimden geldiÄŸi kadar yaladım…

10 dakika geçmeden, Hakan, “Åžimdilik yeter bu kadar! Åžimdi de amının hünerlerine bir bakalım!” deyip yarağını aÄŸzımdan çekti. YataÄŸa yanıma sırtüstü uzanıp, “İlk seferinde gel sen üzerime canım!” dedi. (Kocam beni sikerken hep altına alırdı). Üzerine çıktım, am dudaklarımla Hakan’ın göbeÄŸine yapışmış yarağı üstünde ileri geri giderek, am sularımla resmen yıkadım yarağını. En sonunda yarağı başından tutup ıslak amımın aÄŸzına yerleÅŸtirdim. Amım o kadar ıslak olmasına raÄŸmen sırf o kocaman başını içime alana kadar öldüm nerdeyse. Ama Hakan hiç alttan hareket etmiyor, “AÅŸkım sen kendin ayarla, yavaÅŸ yavaÅŸ. Hepsi girince biraz acır belki, ama sonra alışırsın!” diyordu. Ona söylemesi kolay, o yarak sonuçta bana giriyordu. Amım yırtılıyor sandım, ama sonunda yarısını almıştım ve artık durmak niyetim de yoktu. Biraz daha, biraz daha derken sonunda taÅŸaklarına kadar oturdum. Yarağını sanki midemde hissediyordum. Yarağı komple içimde iken hiç kımıldamadan, 10 dakikaya yakın sadece öpüştük. Sonunda dayanamadım ve hafiften kalkıp oturmaya baÅŸladım…

Tanrım bu ne güzel bir ÅŸeydi böyle, amımın duvarlarında kalın yarağının damarlarını hissediyordum. Amım yarağına alıştıkça alıştı ve benim hareketlerim de daha bir serileÅŸti. Gittikçe hızlanan bir tempoyla kalkıp oturuyordum artık. Kocamdan alışık olduÄŸum için bitecek korkusu ile, bir ara çok hızlanmışım. Hakan, “AÅŸkım acele etme, daha sabaha kadar vaktimiz var, sabaha kadar o senin, elinden alan yok, tadını çıkar!” demesi ile yavaÅŸladım.

15-20 dakika sonra Hakan beni üzerinden indirip altına aldı, bacaklarımı omzuna attı. Yarağını amıma tek seferde köküne kadar sokunca tekrar yırtılıyorum sandım. O esnada öyle bir bağırmışım ki, nerdeyse tüm mahalleyi ayaÄŸa kaldıracaktım. Hakan, “AÅŸkım sakin ol, adam öldürüyorum sanacaklar!” diye güldü. “Gülme aÅŸkım, o yarak sana girse ölürsün valla!” dedim. Ufak ufak hızlanarak pompalamaya baÅŸladı. Artık Orgazmlarımı saymaktan vazgeçmiÅŸtim. Ama bende tam yine bir titreme baÅŸladığında Hakan iyice hızlandı. Ben yeniden Orgazm olurken Hakan da boÅŸaldı. (Kocamla hiçbir zaman aynı anda boÅŸalmamıştım). İçime Hakan’ın dölleri bahçe hortumundan akar gibi akıyordu. Birbirimize kenetlendik ve içimden çıkmadan beni üstüne aldı.

İyice yorulmuÅŸ ve mayışmıştım. Hakan altımda ve yarağı içimde, bir saate yakın uyumuÅŸum. Hakan’ın alttan amıma pompalamasıyla uyandım. Dudaklarına dudaklarımı verip öpüştükten sonra, “Sen nasıl bir insansın böyle, halen mi sikiyorsun beni?” demem gülüp, “Evet, doyamıyorum sana!” dedi ve beni üstünden indirdi. Beni dört ayak pozisyonuna alıp arkama geçti. Yine sikecek diye beklerken, baÅŸladı hem amımı hem götümün deliÄŸini yalamaya. Böyle bir zevk yok dünyada, periÅŸan oldum.

Sonunda götümün deliÄŸine okkalı bir tükürük bırakıp, o koca yarağını götüme dayadı. Niyetini anlamıştım, götten sikecekti beni. TelaÅŸla, “Hakan yapma kurban olayım, oraya girmez, ölürüm valla, hem ordan daha hiç yapmadım!” desemde, Hakan’ı durdurmak imkansızdı.

Ama ne kadar denediyse de girmedi. Komodinden kreme benzer bir ÅŸey aldı ve bu sefer hem yarağını, hem götümün deliÄŸini kremledi. “AÅŸkım kasma kendini, ben bu götü sikmezsem uyuyamam, kasarsan acır, serbest bırak kendini!” dedi. En sonunda yarağının kafasını götüme öyle bir geçirdi ki, dudağımı ısırdım, gözümden yaÅŸ geldi. Hakan, “Bak aÅŸkım kafasını aldın iÅŸte, gerisi kolay!” dese de ben ölüyordum acıdan. Yarağının kafası götümde hareketsiz beklerken bir yandan da amımı okÅŸamaktan alamıyordu kendini. Amımı okÅŸadıkça ben gevÅŸedim ve sonunda milim milim de olsa, o koca yarağı götüme tam almıştım. YavaÅŸ yavaÅŸ acı geçti ve o koca yarak götüme girip çıktıkça resmen zevk almaya baÅŸladım. Tabii amımı da sürekli okÅŸamaya devam etti. Yarım saate yakın götümü sikti ve en sonunda içime boÅŸaldı. Yarağını götümden çıkarmadan yan yatırdı beni, 66 pozisyonunda arkamdan bana sarıldı ve uykuya daldık…

Sabah bir uyandım ki, o koca yarağı halen götümde. Yavaşça kendimi çekip yataktan kalktım. DuÅŸa gidecektim, ama yürümekte zorlanıyordum. Jale’nin yürüyüşünün bazen neden öyle deÄŸiÅŸtiÄŸini ÅŸimdi çok iyi anlıyordum. DuÅŸumu yaptım. Kahvaltıyı hazırladım ve Hakan’ı uyandırdım. Yüzünde bir gülümsemeyle beni öptü ve “AÅŸkım harikaydın dün gece! Artık bizimkiler gelene kadar buradasın, hiçbir yere göndermem seni!” dedi…

O günden beri artık sikişmeden duramıyoruz. Fırsat buldukça, arabada, depoda, bazen de Otelde beni sikmeden bırakmıyor. Seni çok seviyorum koca yaraklım ve o yaraksız yaşamak istemiyorum!

Hikaye hakkında görüşleriniz