Sex Hikayeleri

3 ay önce - Admin Ekledi - 130 Kez Okundu

Kaynanamı Telefonda Kandırıp Siktim

Kaynanamı Telefonda Kandırıp Siktim

Yürüye yürüye kaynanamın evine vardığımda saat 23:00’e geliyordu. Binanın kapısı kapalı olduÄŸundan zile bastım. Az sonra zilin yanındaki minik hoparlörden kaynanamın korktuÄŸunu belli eden sesi geldi, “Kim o?” diye. Bu saatte birini beklemediÄŸinden çalan zil onu korkutmuÅŸtu. “Benim, Orhan!” dediÄŸimde, “Orhan?” dedi ÅŸaşırarak. “Hayrola, ne oldu?” deyince, “Ya açsana kapıyı, soru sorup durma!” dedim karşılık olarak. Kapı cızırdayarak açıldı az sonra, ben de içeri girdim. Merdivenleri ağır ağır çıkarken kaynanamın kapısı açıldı.

Beni görünce, “Hayırdır, ne oldu?” diye sordu merakla. “Geç içeri, içerde konuÅŸalım!” dedim ayakkabılarımı çıkartırken. Meraklı ve tedirgin gözlerle bakarken peÅŸinden içeri girip kapıyı kapadım. “Ne oldu Orhan, bu saatte ne iÅŸin var burada, Arzu nerede, kavga mı ettiniz yoksa?” diye nefes almadan soruları sıralayınca, “Yok be ne kavgası, Arzu yattı, kahveye gidiyorum deyip buraya geldim!” dedim. Sonra da, “Geç otur şöyle, konuÅŸacaklarım var seninle” dediÄŸimde, “Ne konuÅŸacaksın?” diye sordu koltuÄŸa oturmadan önce.

“Arzu ile arandaki mesele ne? Bu akÅŸam aradın onu, seninle konuÅŸmak için arka odaya geçip kapıyı kapattı, ne oldu?” diye sordum. “Bizim aramızda!” dedi. “Ne var aranızda sizin, söylesene!” dediÄŸimde, “Ha!” dedi ÅŸaÅŸkınca. Sonra da, “Yok, bir ÅŸey yok, ne olacak ki, ana kız arasındaki mesele!” dedi. Benden gizlediÄŸi bir ÅŸey olduÄŸu çok açıktı. “Ne iÅŸte, o mesele ne, aranızdaki konu ne söylesene!” dedim yanıt olarak. “Seninle bir ilgisi yok!” derken sözünü kesip, “Ya benimle ilgisi var yada yok, ben onu sormuyorum, nedir sizin derdiniz, ne var aranızda?” dedim tepki göstererek.

Derin bir iç geçirdi önce, söylesem mi söylemesem mi diye kararsız kaldıktan sonra, “Tamam ama benden öğrendiÄŸini belli etme ona!” dedi önce. Sonra da merak ettiÄŸim meseleyi anlattı: “Salim yaÅŸarken kardeÅŸinden on bin lira borç almıştı. Karşılığında da senet imzalamıştı. KardeÅŸi senetsiz vermem demiÅŸti. Bunun beÅŸ binini geri ödedik, senetlerini aldık ama sonra hastalanınca kaldı. Salim ölünce kaynım (Yenge ben o kalan parayı istemiyorum, borcun falan yok!) dedi. Ama eltim bugün o kalan parayı istediklerini söyledi. E siz istemiyoruz demiÅŸtiniz, ne oldu böyle deyince (Bizim de durumumuz sıkışık, zor durumdayız!) falan filan bir sürü laf edip durdu. (Vermezsen o senetler halen duruyor, onları iÅŸleme koyarız!) deyince de başımdan aÅŸağı kaynar sular döküldü. Senetlere beni kefil olarak yazmışlardı. AÄŸzıma geleni söyleyip çıktım…” dedi.

“Arzu’yu da bunun için aradım. Sen bana o parayı ver Orhan’dan gizli, ben sana parça parça öderim dedim. Ama yanaÅŸmadı, (Benim param yok!) dedi. OlduÄŸunu biliyorum, senden aldığı paraları biriktirip bankaya yatırdığını biliyorum, ama yanaÅŸmadı parayı vermeye. Seni de aramak istemedim, bana zaten destek oluyorsun bir de bunun için arayıp rahatsız etmek istemedim. Kader’i aradım ben de, durumu anlattım, (Tamam, sen merak etme ben veririm!) dedi saÄŸ olsun. O gönderecek bana parayı. Ben de Selime’ye verip senetleri alacağım…” diye ekledi.

Anlattıkları fena halde canımı sıktı. Kayınbabamın kardeÅŸi ve eltisi Selime’ye küfrettim. Yaptıkları ÅŸerefsizlikti. Ancak karımın yaptığı da baÅŸka bir ÅŸerefsizlikti. “Arasana beni, ne diye Arzu’yu arıyorsun, böyle ÅŸeylerde bana haber ver!” dedim. “Ne bileyim, çekindim!” deyince kalkıp yanına oturdum. Elimi omzuna atıp, “Ya güzelim, biz artık neyiz seninle, karı koca deÄŸil miyiz?” diyerek yanağından öptüm. Kaynanam utangaç bir genç kız edasıyla kendini geri çekmeye çalıştı önce, sonra da, “Arzu bilmiyor buraya geldiÄŸini, di mi?” diye sordu.

“Dedim ya, kahveye gidiyorum dedim, zaten yattı o, sabaha kadar uyanmaz!” dediÄŸimde, “Niye bu kadar erken yattı?” diye sordu bu sefer. Ona (SikiÅŸtik, sonra da yattı!) dememek için, “Bugün yaÅŸ günü kutlamasında yorulmuÅŸ, onun için!” diyerek yanıt verince, “Haa!” dedi kaÅŸlarını kaldırarak.

Sarı puantiyeli bir pijama ile beyaz bol bir tişört vardı üzerinde. Kumral saçları sırtına dökülüyordu. “Ayrıldığımızdan beri çok özledim seni, ÅŸunun ÅŸurasında kaç saat oldu ama burnumda tütüyorsun!” diyerek dudağının kenarından öptüm. Utanmış gibi, “Ben de!” dedi gülümseyerek. Beyaz boynunu öptüm, etini emdim. Kaynanamın çok hoÅŸuna gitmiÅŸti, ancak, “Gitsen iyi olur Orhan, Arzu kalkıp arayabilir!” dedi dudaklarımı boynundan çektiÄŸimde. “Uyanmaz o, söyledim ya sana, korkmana gerek yok!” dedim.

Ancak kaynanam korkusunu üstünden atamıyordu bir türlü. Sürekli benzer sözlerle gitmemi istiyordu. “Birer kahve yap da beraber içelim önce, ondan sonra giderim!” dediÄŸimde, “Tamam!” dedi itiraz etmeden ve kahveyi yapmak için mutfaÄŸa geçti. Gitmek gibi bir niyetim yoktu, ama onu da ürkütmek istemiyordum. Birkaç dakika sonra elinde bir tepsiyle geldi. Kahvenin yanına iki de küçük lokum koymuÅŸtu. Yan yana oturmuÅŸ orta ÅŸekerli kahvelerimizi içerken kaynanamla kızlarım hakkında konuÅŸtuk.

Sonunda kahvem bittiÄŸinde, kaynanam, “Hadi Orhan!” dedi kalkmam için. “Ya niye kovmaya çalışıyorsun beni?” deyince, “Kovma falan deÄŸil, bu saatte burada olmaman gerek!” dedi. “Ya sen benim kayınvalidem deÄŸil misin, ne olmuÅŸ, ben de senin damadınım, yabancı mıyız?” dediÄŸimdeyse, “Orhan konuÅŸturma ÅŸimdi beni!” dedi elindeki kahve fincanını sertçe tepsiye koyarken. Geriye yaslanıp, “Bu gece seni sikmeden ÅŸuradan ÅŸuraya gitmem!” dediÄŸimde, “Tövbe tövbe!” dedi başını sallayarak.

“Orhan delirdin mi sen, hadi bak saat kaç oldu!” dedi eliyle de kalkmamı iÅŸaret ederek. “Valla ben çok ciddiyim, hiç öyle gitmek gibi bir niyetim yok!” dediÄŸimde bu kez gözlerini üzerime dikip uzun uzun baktı. Ardından da, “Sen bunun için geldin buraya deÄŸil mi, aranızdaki meseleyi merak ettim falan filan yalan!” deyince, “Eh, o da var tabii, senin tadını almışım bir kere güzelim, aklımdan çıkmıyorsun ki!” dediÄŸimde, gülümseyerek, “Sapık!” dedi.

Kaynanamın beden dilini çözmüştüm. Bu gülümsemesi onun da en az benim kadar sikiÅŸmek istediÄŸinin iÅŸaretiydi. Elini tutup öptüm. “Nerde yapalım, senin odanda mı?” dediÄŸimde yüzü ciddileÅŸti ve sert bir sesle, “Tövbe tövbe, kocamın yatağında olur mu?” dedi. “Kocan mı kaldı, adam ölüp gitti!” deyince, “Ya git iÅŸine, manyak mısın nesin?” dedi tepki göstererek. “Tamam o zaman, Tufan’ın odasına gidelim!” dediÄŸimde yumuÅŸar gibi oldu. “Hadi gel bakalım!” dedim ve elinden tutup kaldırdım. Birlikte Tufan’ın odasına geçtik.

Tufan askere gittiÄŸinden beri hiçbir ÅŸey deÄŸiÅŸmemiÅŸti odada. Her ÅŸey o günkü gibi duruyordu. Tek kiÅŸilik yataÄŸa bakıp, “Göt kadar yatak bu, nasıl olacak bunun üstünde?” dediÄŸimde kaynanam sessiz kaldı. DoÄŸru söylediÄŸimi o da biliyordu. “Senin odana gidelim!” deyince bu kez itiraz etmedi. Kaynanamın büyük yatak odasının kapısını açtım. Büyük pencerenin perdelerini henüz çekmemiÅŸti. Işığı yakmadan önce kalın perdeleri sıkıca çektim. Kaynanam ışığı açtı, hareketlerinde heyecan ve tedirginlik vardı.

Kayınbabam ile evlendikleri gün fotoğraf stüdyosunda çektirdikleri büyük, çerçeveli bir fotoğraf yatağın başındaki duvarda asılıydı. Kaynanam henüz 17 yaşındaydı evlendiğinde. Beyaz kapalı gelinliğinin içinde tüm güzelliği, canlılığı ve tazeliği ile kocasının elinden tutmuştu. Kayınbabam ise 30 yaşındaydı. Siyah gür saçları, kalın bıyıkları ve boynuna taktığı büyük kırmızı papyonu ile komik görünüyor ve eski zamanın taverna şarkıcılarına benziyordu.

“Åžunu kaldırsana!” dedi heyecanını gizleyemeyen bir sesle. Yatağın üstüne çıkıp büyük fotoÄŸrafı aldım duvardan. FotoÄŸrafı duvara dönük ÅŸekilde yaslarken kaynanam da eskimiÅŸ makyaj masasının üzerinde bulunan birkaç fotoÄŸrafı kaldırıp çekmecelerden birine koydu. Bunlarda da rahmetli kocası, Tufan ve Arzu vardı. Sonunda her ÅŸey tamam olmuÅŸtu.

Karşımda ne yapacağını bilmez halde dururken, “E hadi soyunsana!” deyince, “Tamam!” dedi fısıltıyla. Ben üstümdekileri çıkarırken o da önce pijamasını ardından da tişörtünü çıkardı. Altına krem renkli slip külotla sutyen giymiÅŸti. Slip külot kasıklarını sıkmış, amının etli dudaklarını ortaya çıkartmıştı. “GüzelmiÅŸ çamaşırların, nerden aldın?” diye sorunca, “Arzu almıştı anneler gününde.” dedi. Benden gizli almıştı demek ki. “Hadi ya?” dedim ÅŸaşırarak ama Arzu’nun bu davranışı hoÅŸuma gitmiÅŸti. Az sonra külotunu ve sutyenini de çıkarıp yanıma uzandı.

Kaynanamın yatağı bizimkinden de geniÅŸti. “İnsanın böyle yatağı varken boÅŸ kalması doÄŸru olmaz!” dedim. Yanaklarını öpüp memelerini avuçlarken, kaynanam, “Bundan sonra sen doldurursun o zaman!” dedi saÄŸ elini aÅŸağı atıp yarağımı tutarken. Daha birkaç dakika önce (Kocamın yatağında olmaz!) diyen kaynanam ÅŸimdi 180 derece tersini söylüyordu. Ama beni çok mutlu etmiÅŸti bu sözleriyle. Dudaklarını emerken karşılık veriyor, yarağımı daha sıkı tutuyordu. Memeleri elledikçe balon gibi ÅŸiÅŸip büyüyordu sanki. Eliyle 31 çektiriyordu yarağıma. Bense memelerini emmeye baÅŸlamıştım bu sırada. Etli uçlarını emiyor, ısırıyordum durmadan. Kaynanamın kısık sesle çıkardığı zevk iniltilerini duyuyor, sıcak nefesini yüzümde hissediyordum.

SaÄŸ elimi memelerinden çekip amına attığımda amının çoktan sulandığını, sikilmeye hazır hale geldiÄŸini gördüm. Ancak aklımda götü vardı, bu gece onu götünden sikecektim. “Götten yapalım!” dediÄŸimde, “Olmaz!” dedi tepkiyle. “Tamam demiÅŸtin gündüz, niye itiraz ediyorsun ÅŸimdi?” deyinceyse, “Hazır deÄŸilim!” dedi. “Güzelim korkmana gerek yok, ben her ÅŸeyi ayarlarım, sen çekinme, rahat ol, kendini bana bırak yeter ki!” dediÄŸimde önce sessiz kaldı. Saçlarımı okÅŸadıktan sonra saÄŸ dirseÄŸi üzerinde doÄŸrulup korkulu gözlerle baktı. “Canımı yakma!” dedi fısıltıyla. “Korkma!” dedim yanağından öptükten sonra.

“Yüz üstü uzan sen!” deyince yavaşça yaptı dediÄŸimi. “Bacaklarını aç!” dediÄŸimde de itiraz etmeden yerine getirdi. Dolgun ve beyaz göt yanaklarını kavradım, bir süre avuçlayıp sıktım. Onları iki yana ayırdığımdaysa beklediÄŸim manzara karşımdaydı. Kaynanamın kısa siyah kıllarla kaplı göt deliÄŸi hemen önümdeydi. EÄŸildim, dilimi uzattım ve terli göt deliÄŸinin aÄŸzına hafifçe deÄŸdirdim. Kaynanam irkildi önce, başını yana çevirmiÅŸ bana bakıyordu. Göt deliÄŸi temizdi, herhangi rahatsız edici bir koku yoktu ÅŸansıma. Aynı ÅŸeyi bir kez daha ama bu sefer bastırarak yaptığımda kaynanamın göt yanakları sertleÅŸti. Kısa siyah kıllar dilimin ucuna minik birer iÄŸne gibi batmıştı.

Bir kez daha göt deliÄŸini dillediÄŸimde kaynanamdan bu kez hafif bir inilti çıktı. “HoÅŸuna mı gitti?” diye sorunca, “Bi tuhaf oldum!” dedi. Dilimi bu kez daha uzun ve bastırarak tuttum göt deliÄŸinde. DeliÄŸin aÄŸzını külahtaki dondurmayı yalar gibi yalıyordum. Kaynanam ellerini iki yana açtı, yüzünü bastırmıştı yataÄŸa. Bana bakmaya çalışıyordu. Birkaç sefer daha yaptıktan sonraysa, kaynanam, “69 yapalım, ben de seninkini aÄŸzıma alayım!” deyince, “Vay, sen 69’u nerden biliyorsun?” diye sordum gülerek. Kaynanam doÄŸrulurken, “Sen de beni iyice kör cahil belledin herhalde!” dedi alınmış gibi.

Ben yatağa sırtüstü uzanırken o da ters şekilde üzerime çıktı. Kaynanamın sulu bir şeftaliye benzeyen etli amıyla dil darbelerimle iyice ıslanan göt deliği ağzımın ucundaydı şimdi. Amının koyu pembe, etli dudaklarını parmaklarımın ucunda sıkarken kaynanam yarağımı ağzına almıştı bile. Yarağımın kafasını emiyordu nazikçe. Sol eliyle yataktan destek alırken sağ eliyle kavradığı yarağımı emiyor, kafasını dilliyor bazen de ağzına dibine kadar almaya çalışıyordu. Bense ayırdığım amının içini dilimle ve ağzımla dolduruyordum. Amının sıcak ve yağlı zevk sıvıları dilimi kaplıyordu. Göt deliğini de ara ara dillemeye devam ediyordum ama asıl ilgi alanım şimdi kayganlaşmış ve vıcık vıcık sulanmış amıydı.

Karımla yaşadığım sikişin üzerinden çok zaman geçmemişti, ama şimdi annesinin yatağındaydım. Babasından kalan kutsal yatakta annesini sikecektim. Kaynanamın yoğun ve ıslak saksosu yarağımı daha da sertleştirirken amının ıslaklığı da her geçen saniye çoğalıyordu. Dilimi amının kızıllığına sokmuş, derin ve geniş boşluğun içinde gezdiriyordum. Ara sıra göt deliğine attığım dil darbeleri kaynanamın sıkı göt yanaklarını taş gibi sertleştiriyordu. Göt yanaklarına birkaç şaplak attım, hamur gibi sıkıp yoğurdum. Bu anlarda kaynanam başını kaldırıp indiriyor ve yarağımı daha çok alıyordu ağzına. Harika bir duyguydu. Derin derin somuruyor, emiyordu yarağımın kafasını. Sağ elini şişen taşaklarımın üzerinde gezdiriyor, onları hafifçe sıkıyor, okşuyordu.

Kıllı göt deliÄŸini her iki baÅŸparmağımla ayırdım. DeliÄŸin içi gündüz kızarmış gibi görünüyorken ÅŸimdi koyu bir karanlığa bürünmüştü. Kaynanamın bu pozisyonda sarkan memeleri kasıklarıma, bacaklarıma deÄŸiyordu. Ancak saksoya ara verdiÄŸi bir anda yarağımı iki memesinin arasına aldı. Memelerini sallayarak yarağıma çarptırdı ardından. “Harikasın!” dedim keyifle.

Amının etli dudaklarını daha bir iştahla emmeye başlarken sağ başparmağımı da götüne soktum. Parmağım kolayca ilk boğumuna kadar içine girerken kaynanamın dolgun göt yanakları bir sertleşip bir yumuşuyordu. Bundan zevk aldığını görüyor, hissediyordum. Kalçalarını, sırtını ve belini okşuyor, göt yanaklarında gezdiriyordum sol elimi. Götündeki parmağımı ileri geri oynattıkça göt deliği açılıp genişliyordu. Amını dillemeye, emmeye de devam ediyordum yine.

Kaynanam bu ara doÄŸruldu ve yüzüme oturur gibi bir vaziyet aldı. Amı aÄŸzımla bütünleÅŸmiÅŸti ÅŸimdi. Götündeki parmağımı çıkardım. Amını dilleyip emerken göt yanaklarını avuçlayıp sıktım. Bu sırada o da boÅŸ durmayıp amını ovalıyordu hararetle. Bir yandan da fısıltılı zevk iniltilerini çıkartıyordu. Amı yaÄŸ sürülmüş gibi kaygan ve bir kor gibi yakıcı haldeydi. Yüzüme oturmuÅŸ halde kendini ileri geri sallıyordu. Zevk denizinde yüzüyordu kaynanam. Ancak bu anlarımız, “Sik beni aÅŸkım, hadi sik beni!” sesleri ile kesintiye uÄŸradı. Kaynanamın alev alev yanan bedeni yarağımla buluÅŸmak için sabırsızlanıyordu. Öne doÄŸru eÄŸildi önce, sonra da doÄŸrulup kalktı.

Yarağım demir bir sopa gibi kalkmış, havaya dikili halde sallanıyordu. Kaynanamın saksosu ve zevk sıvıları ile ıslanmıştı. Kaynanam yüzünü bana dönerek üzerime oturur gibi çömeldi, yarağımı saÄŸ elini arkaya atarak kavrarken amına hizaladı. Yarağım amına girerken, “Götten istiyorum ben!” dedim. Ancak kaynanam sert ve otoriter bir sesle, “Önce amımın yangınımı söndür!” dedi. Yarağım amına tamamen girdiÄŸinde ise, “Ufffff!” diye saÄŸlam bir inilti döküldü dudaklarından. Saatler sonra yarağım yeniden amındaydı. Kim bilir kaç zaman sonra kendi yatağında bir yarak amıyla buluÅŸuyordu. Ama ÅŸimdi bir fark vardı, önceki yaraklar kocasınınken ÅŸimdiki damadınındı.

Kontrolü kaynanam almıştı eline. Götünü kaldırıp indiriyor, üzerimde ileri geri yaylanıyordu. Dizlerini yataÄŸa dayamış, ellerini de başımın iki yanından bastırmıştı yataÄŸa. Hareket ettikçe memeleri de oynuyor ve yüzüme ufak tokatlar atıyordu. Kaynanamın hareketleri hızlandıkça ‘Şop ÅŸop ÅŸop!’ sesleri de çoÄŸalıyor, büyük odanın içinde yayılıyordu. Eski ve büyük yatak da ağır ağır sallanıyordu. Tepemizde yanan çiÄŸ sarı ışığın altında kaynanamın bembeyaz vücudu ter damlaları altında parıldıyordu. İkimiz de zevkle inliyorduk. Ara sıra ellerimi göt yanaklarına atıp onu biraz havaya kaldırıyor ve alttan büyük bir güçle pompalıyordum amına. Kaynanamın iniltileri çoÄŸalıyor, bir yandan da, “Uhhhh, Orhhaaann, sikkk, aÅŸÅŸÅŸkıımmm, sikkk!” diye diye söyleniyordu. Sert sikilmekten hoÅŸlanıyordu kaynanam.

Arzu’nun amına boÅŸalalı çok zaman olmamıştı. O nedenle yeniden boÅŸalmam gecikiyordu. Bu durum kaynanamın hem hoÅŸuna gidiyor, hem de, “Yoruldum, gelmedin mi daha?” diye söylenmesine sebep oluyordu. “Sen geldin mi?” diye sorduÄŸumda inlemelerinin arasında, “Eveettt!” dedi uzun bir haykırışla. Kaynanam boÅŸalmıştı ama fark etmemiÅŸtim bunu. Sonunda daha fazla devam edemeyecek hale geldiÄŸinde durdu. Yarağım halen amındaydı. Üzerime iyice eÄŸildi. Memelerini uzun uzun emerken alttan çalışmaya baÅŸladım. Kaynanam yarak darbelerimle öne doÄŸru kaymamak için elleriyle omuzlarımdan tutunuyordu sıkıca. Åžiddetli ve yoÄŸun ‘Şop ÅŸop ÅŸop!’ seslerinin arasında osuruÄŸa benzer sesler gelmeye baÅŸlamıştı amından.

Kaynanam inim inim inliyordu ama sebebi acı deÄŸil aldığı tarifsiz zevkti. Ben de inliyor, zaman zamansa, “Kocan da böyle siker miydi seni?” deyip duruyordum. Ancak kaynanamın bu soruma cevap verecek hali yoktu. Sonunda götüne girmeyi beklerken sarsıla sarsıla amına boÅŸaldım kaynanamın. BoÅŸalırken de pompalamaya devam ettim. Hareketlerim zirve noktasına gelmiÅŸti, çıldırmış gibi sikiyordum kaynanamı. Ancak o bundan çok büyük zevk alıyordu.

BoÅŸalmam sona erip de durduÄŸumda kendini bıraktı. Dolgun ve yapılı vücudu hamur gibi yumuÅŸamıştı. Vücudunda kemik kalmamıştı sanki. Avuçlarımın altında, kollarımın arasında etini hissediyordum fazlasıyla. Götüne birkaç ÅŸaplak attıktan sonra kalktı üzerimden ve kendini yataÄŸa bıraktı. Sarıldık sıkı sıkı. Terden sırılsıklam olmuÅŸtuk. “Çok güzeldi!” dedi başını göğsüme koyarak. “Götten istiyordum ama gene amından siktirdin!” dediÄŸimde, “Olsun, günler çuvala mı girdi?” dedi gülümseyerek. Sessizce yatarken memelerini sıkıp yoÄŸurdum bir çocuÄŸun oyun hamuru ile oynaması gibi. O da sertliÄŸini kaybedip iniÅŸe geçmiÅŸ yarağımı okÅŸuyordu.

Birkaç dakika sonra, “Burada banyo yap, evde yaparsan Arzu şüphelenebilir!” dedi. “İyi tamam!” derken kendisi kalkıp banyoya geçti. Bir dakika kadar sonra kapıda belirdi, “Gel hadi sıcak su akıyor!” dedi. İstemeye istemeye kalkıp banyoya geçtim. Kaynanam küçük elektrikli ÅŸofbeni açmış, plastik büyük bir kovaya sıcak suyu dolduruyordu. Oturma teknesindeki tabureye oturduÄŸumda kovadan aldığı sıcak suyu üstüme döktü. Bir life bolca kalıp sabundan sürdükten sonra çocuÄŸunu yıkayan bir anne gibi beni yıkayıp temizledi.

Yıkanmam bittiÄŸinde, “Geç ÅŸimdi, ben seni yıkayayım!” dedim, ama kaynanam, “Ben yıkanırım, sen kurulan hemen, üstünü giyin!” dedi. Kenarları sökülmüş, büyük ve kalın bir havluyu uzattı. Bununla iyice kurulandıktan sonra yatak odasında duran kıyafetlerimi giyindim. Kaynanamsa külotunu ve tişörtünü giymiÅŸti. “Yarın sabah bize gel kahvaltıya, tamam mı?” diyerek yanağından öptüm. “Tamam, bakarım!” dedi gülümseyerek. “Bakarım falan deme, gel iÅŸte. Saat 10’da gel, güzel bir kahvaltı yapalım!” dedim itirazla. “Tamam, gelirim!” dedi bu kez ve ardından, “Hadi geç kalma sen, dikkat et!” diyerek kapıyı yavaşça açtı.

Son bir kez dudaklarından öptükten sonra çıktım. Arkamdan kapıyı yavaşça kaparken sessizce merdivenlerden indim. Binadan çıkınca serin hava yüzüme çarptı. Eve dönmeden önce mutlu ve keyifli bir halde yürüdüm sokaklarda. İlk defa milli olan bir delikanlı gibiydim.

Eve geldiÄŸimde vakit gece yarısını geçiyordu. Yavaşça açtım kapıyı. Arzu ve çocuklar mışıl mışıl uyuyordu. Artık güzel bir uykuyu hak etmiÅŸtim. Soyunup girdim yataÄŸa. Ama kaynanamla gün içinde yaÅŸadıklarımı düşünmekten gözüme uyku girmiyordu bir türlü. Sonunda uykuya daldığımda saat dörde geliyordu…

Hikaye hakkında görüşleriniz