Sex Hikayeleri

7 ay önce - Admin Ekledi - 671 Kez Okundu

Baldızımın Baldan Tatlı Kızı – Ensest Hikayeler

Baldızımın Baldan Tatlı Kızı – Ensest Hikayeler

Eylül ayının ikinci haftasıydı, geçici görev için TekirdaÄŸ’a gönderilmiÅŸtim. Bunu biraz da ben istemiÅŸtim, çünkü orada üniversite okuyan (baldızımın kızı) Çilem vardı. Hem bir büyüğü olarak onu kontrol edecektim, hemde iÅŸimi yapacaktım. Arabamla Pazar akÅŸamı TekirdaÄŸ’a gittim ve anlaÅŸmalı otelimize yerleÅŸtim. Daha önceden de orda kaldığım için, ısrarla çatı katındaki deniz manzaralı odayı istedim. Yol yorgunluÄŸu hissetmiyordum, saat de erkendi, bizim Çilem’in öğrenci evine bir baskın yapayım dedim. Arabaya atladım ve Çilem’in evinin önüne geldim.

Seslerden anlaşıldığına göre içeride bir hengamedir kopuyordu. Kızlardan biri avaz avaz bağırıyor, bir erkek sesi de cevap vermeye çalışıyordu. Dışarda beklemeye başladım. Ve birazdan, ince uzun bir genç hışımla evden ayrıldı, peşinden de bir kız koşarak gitti. Ve evdedi hengame de sona erdi.

Arabadan çıkıp zile bastım. İçeriden aÄŸlama sesi geliyordu. “Kim O?” dedi aÄŸlayan ses. Çilem’in eniÅŸtesi olduÄŸumu söylediÄŸimde kapı açıldı. YeÄŸenimin ev arkadaşı Leyla’nın aÄŸlamaktan ÅŸiÅŸmiÅŸ gözlerini görünce içim parçalandı. Oysaki 20 gün önce bizim yazlığa geldiklerinde nekadar neÅŸeliydi. Az önceki baÄŸrışmayı duyduÄŸumu ve ne olduÄŸunu sordum. Leyla aÄŸlayarak, erkek arkadaşını bir baÅŸka kızla kendi yatağında yakaladığını, oysa onu sevdiÄŸini falan söyledi. Leyla’yı teselli ettim, kendisinin daha çok genç olduÄŸundan, yarın birgün o çocuÄŸu unutup baÅŸkasını bulabileceÄŸinden bahsettim. Leyla halen erkek arkadaşına küfürler savururken, Çilem ve arkadaÅŸları geldi. Tabi onlar da merakla ne olduÄŸunu sordular. Leyla konuyu bir posta da onlara anlatırken, Çilem boynuma sarıldı ve “Canım eniÅŸtem!” diye koca bir öpücük kondurdu yanağıma. Ben de onu öpmek isterken yüzünü çevirdi ve kazayla tam dudağının yanından öptüm. Bu küçük kazaya Çilem gülümserken, doÄŸrusu ben biraz utandım. Çükü Çilem kendi çocuÄŸum gibiydi.

AkÅŸam yemek yeyip yemediklerini sordum. Leyla yememiÅŸti, Çilem ve TuÄŸba ise birÅŸeyler atıştırmışlar. Onlara, “Hadi hep beraber çıkıyoruz!” dedim. Benim arabya atladık hep birlikte ve otelin restoranına gittik. Izgara birÅŸeyler söyledik. Kızlara, “Ne içersiniz?” dediÄŸimde, Çilem ve Leyla bira istedi. TuÄŸba ve ben, pek alkol almadığımızdan, önce kola söyledik, ama Leyla ve Çilem’e yarenlik etmek için bizler de bira istedik. Hem manzaranın hemde deniz havasından olacak, bayağı bir içtik. Hesap kaçtı bir tarafımıza diye düşünüyordum. Garson Åžeref’i kenara çektim, bir 50 Lira toka edip, hesaba tenzilat yapmasını ve kızların daha çabuk kelle olması için biralarına votka koymasını söyledim. BaÅŸka türlü hesabın altından kalkamayacaktım çünkü. Åžeref elinden geleni yapacağını söyledi.

Saat gece 02:00 oluyordu. Çilem ve TuÄŸba uyukluyor, Leyla ise bana, karşısına ne kadar fırsat çıktığını, ama sevgilisini aldatmayı asla düşünmediÄŸi konusundaki resitalinin 35. baskısını yapmaktaydı. Bir ara bana kendini pek iyi hissetmediÄŸini söyledi. Açıkçası ben de pek iyi durumda deÄŸildim. Daha önceden böyle birÅŸeyi tahmin edemediÄŸim için yine de kendimi tebrik ettim. Åžeref’e bir iÅŸaret çakıp hesabı istedim. Hesap pusulası (160 Lira olarak) geldi. Åžeref’e, “Ok, odamın hesabına ekle, yarın görüşürüz!” dedim. Leyla ile birlikte, TuÄŸba ve Çilemin koluna girerek, yukarıya odama çıktık. Daha sonra kızlar için bir oda daha tutmak için aÅŸağı indim. Resepsyonist Metin aÄŸbi, bana, “Senin yan oda akÅŸam 18:00’de boÅŸaldı, o yüzden baÅŸkasına vermeyeceÄŸim, eÄŸer ihtiyacınız varsa o odayı ücret vermeden kullanabilirsiniz!” dedi. Ona teÅŸekkür edip anahtarı aldım ve yukarıya çıktım.

Kızların üçü de alkolün ve sıcağın etkisiyle sızmıştı. Yan odayı bir kolaçan ettim. Odayı tutanlar birkaç saat uzanıp çıkmak zorunda kalmışlar galiba, çünkü ne banyo havluları kullanılmış, nede yatak bozulmuştu. İçinde birkaç izmarit bulunan bir kültablasından başka kirli bir şey yoktu odada.

Önce TuÄŸba’yı, sonra da Leyla’yı yan odaya götürdüm. TuÄŸbanın kemerini ve pantolonunun düğmelerini çözdüm, pantolonunu sıyırdım, gayet kolay çıkmıştı. Ben TuÄŸba ile ilgilenirken, Leyla’nın üzerine kusmuÅŸ olduÄŸunu farkettim. Onun da üzerindekileri çıkartmaya baÅŸladım. Önce kotunu, sonra da bluzunu çıkardım. Leyla’yı bikini ile defalarca gördüğüm için bu manzarayı yadırgamamıştım, fakat yinede tahrik olmadığımı söyleyemem. Bir koÅŸu odama gidip benim temiz tişörtlerden birini aldım geldim. Üzerine tişörtü giydirirken parfümü ile kendimden geçtim ve boynuna masum bir öpücük kondurdum. Kızların odaları ile benim oda arasında balkondan geçiÅŸ olduÄŸu için, odalarının kapısını içeriden kilitleyip, balkondan kendi odama geçtim.

Çilem kendi kusmuÄŸu içinde uyuyordu. Önce askılı badisini, sonra da leÅŸ olmuÅŸ kotunu çıkarttım. Don sütyen kalmıştı, ama halen saçında, kolunda ve sütyeninde kusmuk vardı. Yatağın üzerindeki battaniye kusmuktan kullanılacak gibi deÄŸildi zaten. Battaniyeyi balkona attım. Çilemi kucaklayıp, banyoya götürdüm, küvete yatırdım, üzerine ılık suyu tutmaya baÅŸladım. Biraz kendine gelir gibi oldu. Yıkanması gerektiÄŸini, bu ÅŸekilde yatamayacağını anlattım. “Ok!” dedi. O yıkanırken ben banyodan çıktım, odaya geçtim. Birkaç dakika sonra havlu istedi. Havluyla birlikte, benim çamaşırlarımdan bir boxer ve tişört verdim. Sonra tekrar odaya geçtim, dolaptan yedek battaniyeyi üzerime alıp, ışığı söndürdüm ve yataÄŸa girdim.

Birazdan Çilem, kurulanmış, benim boxer ve tişörtü giymiş halde geldi. Aslında halen ayılamamıştı, ama en azından temizlenmişti. Benim normalde yatarken iç çamaşır giymek gibi bir adetim yoktur, ama Çilem yanımdayken o halde yatamazdım. Çilem geldiğinde dikkat ettim, ıslanmış sütyenini ve külodunu çıkarmış, sadece benim verdiklerimi giymişti. Geldi ve yatağa süzüldü. Konuşamıyordu, hemen uykuya daldı. Bense bir süre daha uyumamıştım, su içmek için kalktım. Yatağa tekrar girerken Çilem döndü ve bacağıma sarıldı. Ayağımın üzeri tam amına geliyordu, verdiğim boxer bol geldiği için, ayağım amının dudaklarına da değiyordu. Çok tahrik olmuştum. Ayağımı oynattıkça Çilem de hareketlenmeye başladı. Amını benim ayağıma sürttükçe, benim ufaklık artık ufaklık mufaklık kavramını geçmiş, azmanlık mertebesine gelmişti.

Biraz daha aÅŸağıya doÄŸru kaydım ki, ayağımın yerini kasığım ve yarağım aldı. Birazdan Çilem’de hareketlenme tekrar baÅŸladı, ama bu sefer benim yarrak Çilemin amına badana çekiyordu. Dayanacak gücüm kalmamıştı, göğüslerini tişörtün üstünden hafiften okÅŸamaya baÅŸladım. Çilem uyuduÄŸu için, normal ÅŸartlarda biraz sürtündükten sonra uykuya devam etmesi gerekirken, durmuyor ha bire kerkiniyordu. En sonunda durdu. BoÅŸalmıştı. Olaydan çok zevk aldığı amından akan sıvılardan belliydi. Ben de durdum, ama ben daha boÅŸalmamıştım. Onu dudaklarından öpmek istiyordum. O ise, sanki (Memelerim ve amımla oynamana izin veriyorum ya, dudaklarımda ne iÅŸin var?) der gibi, dudaklarını kaçırıyor, bir türlü öptürmüyordu. DoÄŸrusu biraz sinirlenmiÅŸtim.

Kalktım ve balkona çıktım. Balkonda bir sigara yakacakken, yan odadan (kızların odasından) gelen sesler dikkatimi çekmiÅŸti, balkondan hemen onların odaya daldım. Hava aydınlanıyordu ve içerisi alaca karanlıktı. TuÄŸba saÄŸa sola dönerek yatıyordu, herhalde uyuyordu, yine de tam emin deÄŸildim. Ama Leyla yatakta yoktu. Banyoya baktığımda Leyla’yı orada yerde yatar buldum. Sanırım tuvalete gitmek istemiÅŸ, ama düşmüştü. Hemen kaldırdım. Yerler ıslak ve kaygandı. YavaÅŸ yavaÅŸ yürüyerek balkona çıktık. Temiz hava iyi gelecekti. Leyla balkon demirine yaslanmıştı, ama halen kendine gelemiyordu ve düşecek gibi duruyordu. Arkasından sarıldığımda yarağım çıplak tenine deÄŸdi, altında külotu yoktu. İşemek için banyoya giderken çıkarmış olmalıydı. Çok kötü tahrik olmuÅŸtum, ama ileri gitmedim, Leyla’yı tekrar odalarına götürdüm ve yataÄŸa yatırdım. Bacaklarını öyle bir ayırmıştı ki, bu sefer dayanamadım ve cillop gibi amına bir dil attım. Leyla hiç tepki vermedi, ama ben TuÄŸba’nın uyanmasından çekindiÄŸim için, üstünü örtüp odama gittim. Çilemin yanına yattım, uyudum.

Uyandığımda yarağım ÅŸiÅŸmiÅŸ, kasıklarımın aÄŸrısından kıvranıyordum. Çilem ise bacağını ve kolunu üzerime atmış, bütün ağırlığını bana vermiÅŸti. Dizimi yukarı kaldırdığımda yine benim yarrak Çilem’in amına deÄŸiyordu. Azıcık sürtünsem boÅŸalacaktım. Öyle de yapmaya karar verdim ve sürtünmeye baÅŸladım. Biraz da o kıpırdadı. Tam icraat baÅŸlayacaktı ki, Çilem yatakta doÄŸruldu. Ne olduÄŸunu anlamadım, benim yarrağı tuttu, beni halen uyuyor sanıyordu galiba, yarağımı öptü ve banyoya gitti. Fırsatı kaçırmıştım, peÅŸinden banyoya gitmek istedim, ama nedense yapamadım. Yatakta kendi kendime kızıyordum.

Çilem banyodan gelip yanıma oturduÄŸunda, ben yatakta doÄŸruldum. Yine kirlilerini giymiÅŸti. Bana, “Uyandırdım mı?” dedi. “Yok ÅŸimdi uyanmadım.” deyince, utancından alt dudağını ısırmaya baÅŸladı. Güldüm. AkÅŸam olanları sordu, kısaca anlattım. Åžimdi duÅŸ alma sırası bana gelmiÅŸti. Ben yataktan kalkmış, duÅŸa giderken, gözünün ucuyla benim alete bakıyordu. Ona kasıklarımın çok aÄŸrıdığını söyledim. Güldü, konuÅŸmadı. Banyodan çıktığımda, “Acıktım!” dedim. Onun da içi kıyılmıştı. Kızların yan odada olduÄŸunu söylediÄŸimde, hemen koÅŸtu, onları da uyandırdı. Kahvaltı edecektik, ama otelde öğlen yemeÄŸi servisi baÅŸlamıştı bile. Kızlara sordum, “Evde çayınız var mıydı? Ben çaysız kahvaltı yapamam!” dedim. “Var!” dediler. Otelden ayrıldık.

Eve giderken, marketten peynir, zeytin, salam, yumurta, domates, salatalık falan aldım ve kızların evine geldik. Öğrenci evlerini çok iyi bilirim, bir dolap vardır ve içindekiler bozuktur, bir ÅŸey yememek gerekir. Kızlar aldığım malzemelerle kahvaltı hazırlamaya giriÅŸti, ben de evi dolaÅŸtım. Kahvaltıda, Leyla, “Deniz kenarındayız, ama daha denize giremedik!” dedi. Ben hemen, “Bugün denize gidelim ozaman!” dedim. TuÄŸba, “Benim erkek arkadaşım gelecek, olmaz!” dedi. TuÄŸba’ya, “OK! Sizi evde yalnız bırakalım mı?” dedim. Güldü, evet anlamında kafa salladı. Karar verilmiÅŸti, denize gidilecekti. Kızlar iki yıldır o evde bir aradaydılar ve gidilecek hiçbir yeri bilmiyorlardı.

Hazırlandılar, atladık arabama, Uzunçiflik tarafına doğru yol aldık. Bu çevreyi biraz biliyordum, ağaçlı ve kıraç bölümler arasında küçük gizli plajlar vardı. Bunlardan birine saptık. Hem hafta içi, hem de Eylül ayında olduğumuzdan çok tenhalaşmıştı her yer. Gözümüzün görebildiği yerde kimsecikler yoktu. İyice yayıldık bir gölgeliğe. Mübarek güneş, Temmuz güneşi gibi yakıyordu. Çilem tişört ve şortunu fora etti, Leyla da çarçabuk üstündekileri çıkardı, denize koştular. Ben daha duba gibi sahilde bekliyordum. Ben pantolonumu çıkarana kadar, ikisi de suya dalmıştı bile.

Yiyecekleri ve biraları gölgeye sakladım, soyunup peÅŸlerine takıldım. Ben tam suya girecekken çıktılar, “Hadi güneÅŸlenelim!” dediler. “Haydaaa!” diye kızdım onlara. Ama su soÄŸuk gelmiÅŸti onlara, güneÅŸte yatmak içlerini ısıtacaktı. Ben de geri döndüm onlarla birlikte. Kurulandılar, hasırlarını serdiler ve güneÅŸin altında yattılar. Saat 15:30 falan olmuÅŸtu, sandviçleri biralarla yuvarladık. Onlara, “Bakın güneÅŸte fazla durmayın, kötü çarpılırsınız!” dedim, ama dinleyen kim?

Benim arabanın bagajında herzaman, Palet, dalma gözlüğü ve zıpkın bulundururum. Benimkisi özel merak iÅŸte, dalmayı seviyorum, kısmetim varsa iyi balık avlarım. Bagajdan malzemeleri alıp denize girdim. Denize girdiÄŸimiz yerin etrafında kayalık alanlar olduÄŸundan iyi balık vardı. 2 adet Karagöz, 2 adet de Kefal vurdum. Sahile çıktığımda, kızlar güneÅŸte uyuyordu. Üstlerine su damlattım, aldırış eden olmadı. GüneÅŸ kremi döktüm, yine hareket yok. Çilemin üzerindeki kremi elimle yaydırmaya baÅŸladım. Bikinisinin üstünü çözdüm, bütün sırtını kremledim, halen kalkmıyordu. Boynunu, omuzlarını, belini bolca güneÅŸ kremi ile sıvadım. Sıra bacaklara gelmiÅŸti, bu sefer tacizlerime ‘Dur!’ diyeceÄŸini düşünüyordum, ama demedi…

Ayak bileklerinden baÅŸlayıp yukarı doÄŸru masaj yaparak çıktım. Kalçalar iki posta kremlendi. Elim bacaklarının birleÅŸme yerine geldiÄŸinde, poposunu biraz daha yukarı kaldırdı. Bu, ‘Devam et!’ dercesine bir iÅŸaretti. Leyla’yı kontrol etmek amacıyla baktım, yüzü öbür tarafa dönük uyuyordu. Elimi Çilem’in bikinisinin içine sokup, poposunun yanaklarını yoÄŸura yoÄŸura kremledim. BaÅŸparmağımla götünün deliÄŸine masaj yaparken, Çilem poposunu biraz daha kaldırıyordu. Bikinisinin amına gelen kısmı ise çoktan ıslanmıştı. Çok tahrik olmuÅŸtum, yarağım patlamak üzereydi. Çilemin kulağına eÄŸilip, “Devamı akÅŸama, hadi ÅŸimdi denize girelim!” diye fısıldadım.

Çilem’le kalktık, denize girdik. Serin suya girince biraz olsun rahatlamıştım. Ama orada da pek sakin duramadık, Çilem’le elleÅŸmelerimiz, oynaÅŸmalarımız devam etti. En sonunda Çilem bacaklarını belime doladı. Ve tam kucağıma yerleÅŸtiÄŸi esnada bir ses duyduk, “Napıyorsunuz bakiim siz?” diye. Leyla ödümüzü koparmıştı, ikimiz de bir yana attık kendimizi suyun içinde. Çilem, “Gidelim artık, akÅŸam oluyor!” dedi. Oysa benim planımda geceyi burada geçirmek vardı. Leyla güneÅŸte uyuduÄŸundan başı aÄŸrımıştı ve eve gidip uyumak istiyordu. Mecburen toparlandık ve yola çıktık. Leyla’yı eve bırakıp, Çilem de otelde duÅŸ almak daha kolay olacak diye, evden üzerine giymek için birkaç parça giysi aldı ve otele döndük.

Otele vardığımızda anahtarı alıp yukarıya çıktık. Odanın kapısına varana kadar ikimiz de sakin ve usluyduk. Ama içeriye girip te kapıyı kilitler kilitlemez, dudaklarımız birbirine yapıştı, hoyratça birbirimizin vücudunu okÅŸamaya baÅŸladık. Yarağım kazık gibi olmuÅŸtu. Çilem benim pantolonumu indirirken, ben de onun ÅŸortunun arkasından elimi içeri sokmuÅŸ, götünü amını kurcalıyordum. Şıpır şıpır olmuÅŸtu amı yine. O zevk sularını kana kana içmek, kafamı amına gömüp, bütün geceyi o ÅŸekilde geçirmek istiyordum. Çilem bu arada serbest bıraktığı yarağımı aÄŸzına alarak, büyük bir ustalıkla yalayıp, emmeye baÅŸladı. BoÅŸ durmak istemiyordum, Çilem’i ayaÄŸa kaldırdım, ikimizi de çırılçıplak soyup, yataÄŸa geçtik, 69 olduk. Birbirimize uzun süre oral yaptık, defalarca birbirimizin aÄŸzına yüzüne patladık. DuÅŸ alıp tekrar yataÄŸa geöiyorduk. En son sefer dudaklarımız birleÅŸtiÄŸinde, ikimiz de yorgunluktan geberiyorduk. Çilem öpüşürken uyuyakaldı. Ben bir süre daha uyanık kaldım, Çilemi uyurken izledim. Sonra ben de uyumuÅŸum.

Gözlerimizi açtığımızda sabah ezanı okunuyordu. Tekrar öpüşmeye baÅŸladık, herÅŸey yeniden baÅŸlıyordu. Ama busefer uykumuzu aldığımızdan, ikimiz de dinlenmiÅŸtik. Artık Çilem’i sikmek istiyordum. Yarrağım amına badana yaparken, Çilem, “Ben daha kızım!” dediÄŸinde, Zonkkk oldum, “Nasıl yani, bakiremisin halen?” diye sordum. Åžaşırmıştım, bu kadar porfesyonelce yarak yalayan bir kız nasıl bakire olabilir diye. Çilem, anlattığına göre, okuldan bir çocukla (geçen aya kadar) çıkmış ve sonunda ayrılmışlar. Fakat iliÅŸkileri süresince oral seksten öteye gitmemiÅŸler. Kızlığına elletmediÄŸini, hatta arkadan bile yaptırmadığını söyledi. İnanmak istemiyordum, çünkü artık onu sikmek için sabırsızlanıyordum, ama bakire olması iÅŸime de gelmiyordu açıkçası.

Moralimin bozulduÄŸunu gören Çilem, dudaklarıma bir öpücük kondurdu, “Fakat ÅŸimdi istiyorum, neremden istiyorsan yapabilirsin aÅŸkım!” diyerek bacaklarını ayırdı. Aslında onu amından sikmeyi çok istiyordum, ama o an için kızlığını bozup bozmamakta kararsızdım. Onun için, “Dön arkanı ve domal!” dedim. Çilem götten sikeceÄŸimi anladı ve çantasına uzandı, krem çıkarıp uzattı, sonra domaldı. Götünün deliÄŸini önce biraz dilledim, sonra krem sürüp, bir parmağımı sokup parmakladım bir süre. Gerçekten de götten sikilmediÄŸi belli oluyordu, çok dardı göt deliÄŸi. Canını yakmamaya çalışarak, ikinci parmağımı da sokup, göt deliÄŸini esnetip, biraz alıştırdım. Bu arada öteki elimle de sürekli klitorisini okÅŸuyordum.

Åžimdi iki parmağımı götüne rahat rahat sokup çıkarıyordum. Amını okÅŸayan elime ise amının suları gelmeye baÅŸladığında, Çilem inleyerek, “Sik beni eniÅŸte, yarağını sok, hadi!” diye yalvarmaya baÅŸladı. Parmaklarımı götünden çıkarıp, yarağımın başını da kremledim ve arkasına yanaÅŸtım. Çilem kafasını yastığa bastırmış ve götünü havaya dikmiÅŸti. Bir elimle götünün yanaklarını ayırıp, öbür elimle yarağımın başını göt deline yasladım ve bastırmaya baÅŸladım. Yarağımın başı ‘Plöp!’ diye girdiÄŸinde, Çilem çığlık atmamak için yastığı ısırıyordu. Yarrağımın başı girmiÅŸti, kalanını da sokmak için biraz bastırdığımda, Çilem elini arkaya atıp, göbeÄŸimden ittirerek, “Dur eniÅŸte! Çıkart, çok acıyor!” dedi. Canını yakmak istemediÄŸim için çıkardım.

Çilem döndü ve “Bu böyle olmayacak eniÅŸte, ben yapayım, uzan sen!” dedi. “Tamam!” deyip, sırtüstü uzandım. Çilem götünün deliÄŸine ve yarağımın başına biraz daha krem sürüp, Alaturka tuvalete çiÅŸini yaparmış gibi yarağımın üstüne çöktü. Eliyle yarağımı tutup, göt deliÄŸinin aÄŸzına denk getirdi ve yavaÅŸ yavaÅŸ üstüne oturmaya baÅŸladı. Acıdan dudaklarını ısırsa da, bu ÅŸekilde daha kolay alıyordu götüne. Yarrağımın milim milim götüne giriÅŸini seyrediyordum. Sonunda ıhılaya ıhılaya yarrağımı köküne kadar götünün içine almış ve oturup kalmıştı öylece. Halen acı duyduÄŸu yüzünden belli oluyordu. Ben yarağımı alttan oynatacak gibi olduÄŸumda, “Ahhh! Kımıldama neolursun eniÅŸte!” diyordu.

Çilem bir süre daha hareketsiz oturduktan sonra kendiliğinden götünü hafif hafif oynatmaya başladı. Götünü birkaç santim kaldırıyor, sonra tekrar yavaşça oturuyordu. Her seferinde biraz daha, biraz daha derken, belli bir süre sonra artık yarağımın başı görünecek kadar götünü yükseltiyor ve yeniden oturuyordu. Dudaklarını ısırışından, hem acıyı, hem zevki aynı anda yaşadığı belli oluyordu. Elimi amına atıp, klitorisini okşamaya başlayınca, Çilem oturup kalkma hareketlerini hızlandırdı. Artık ellerini arkaya atmış, ayak bileklerimden tutunarak, hem inliyor, hem de götüyle yarağımı deli gibi sikiyordu. Okadar hızlı oturup kalkıyordu ki, her seferinde götü kasıklarıma vurduğunda, taşaklarım inanılmaz ağrıyordu.

Fakat bu fazla sürmedi, Çilem, “Geliyorum eniÅŸteee!” diye bağırıp, kasılmaya, titremeye baÅŸladı. Benim durumum da ondan farklı deÄŸildi, ben de uzun bir ‘Ohhh!’ çekerek götüne fışkırmaya baÅŸladım. Çilem kendini öne atarak, göğüslerini göğsüme yapıştırdı ve dudaklarıma yumuldu. Yarrağım götündeyken öpüşmeye, deli gibi birbirimizin dudaklarını kemirmeye baÅŸladık. İkimiz de nefes nefeseydik. Bu pozisyonda bir süre kalıp soluklandık. Çilem yarrağımın üstünden kalktığında, götünden çıkan osurukla birlikte döller taÅŸaklarıma püskürdü. Çilem osurduÄŸu için utanmıştı, mahçup bir ÅŸekilde elini götüne tutarak banyoya gitti. Ben de arkasından gittim, birlikte duÅŸ aldık.

Banyodan çıktığımızda Çilem’e, “Biraz daha uyuyalım!” dedim. Birbirimize sarılıp uyuduk. Sabah birlikte otelin restoranında kahvaltı ettikten sonra Çilem’i okuluna bırakıp, ben de iÅŸime gittim. Daha 2 hafta orada olacağım için çok sevinçliydim doÄŸrusu.

Hikaye hakkında görüşleriniz