Sex Hikayeleri

4 ay önce - Admin Ekledi - 77 Kez Okundu

Annem Yarraksız Yapamıyor

Annem Yarraksız Yapamıyor

Dolar Çok Yükselince Annem Yaraklara Geldi! (4) (Necmi 27 Y., Mersin)

Bundan 5 yıl önce, 22 yaşındaydım, askerlik yeni bitmişti. İş bulana kadar bakkalda annemle babama yardım ediyordum. Milli olmamış, bir amın tadına bakmamıştım henüz. Elim sikimde geziyordum resmen. Bakkala gelen komşu kadınlara ve kızlara farklı gözle bakar olmuştum. Utangaç ve içine kapanık biri olduğum için arkadaşlarım milli olurken ben gece gündüz 31 çekiyordum. Bu da benim daha çok içime kapanmama sebep oluyor ve ruh sağlığımı olumsuz etkiliyordu. Bunun üzerine annem fal, büyü işlerinde isim yapmış yaşlı bir kadının evine götürdü.

Kadın beni okuyup üfledi, kurÅŸun döktü. Sonrasında kadın bir ÅŸey demeden beni odadan çıkardı. Ama içerde annemle birkaç dakika kaldılar. Annem odadan çıktığında yüzü kızarmış gibiydi. “Anne kadın ne dedi?” diye sordum birkaç sefer, ama annem bana cevap vermek yerine sorularımı geçiÅŸtirdi. O günden sonra annemle babamın aralarında fısıldaÅŸmalarına çokça ÅŸahit oldum. Beni fark ettikleri anda konuÅŸmalarını kesiyorlar yada konuyu deÄŸiÅŸtiriyorlardı. Bu halleri bendeki merakı büsbütün artırıyordu.

Bir gün bakkalda annemin olmadığı bir zamanda babam dükkanın kapısını aralayıp, “Gel oÄŸlum, seninle konuÅŸacaklarım var!” deyince meraklandım. “Ne oldu baba, hayırdır?” dedim. “OÄŸlum artık büyüdün, askerliÄŸini de yaptın. Bir sıkıntın derdin varsa bana anlat, ben senin babanım!” deyince, “Yok baba, ne sıkıntısı?” dedim karşılık olarak. Babam başımı okÅŸayarak, “OÄŸlum, bana anlatabilirsin, benden çekinme. Burada erkek erkeÄŸe konuÅŸuyoruz. Bir ihtiyacın varsa söyle!” dedi bu sefer.

Babamın bu ‘Erkek erkeÄŸe konuÅŸuyoruz’ lafı konunun ne olduÄŸunu az çok açığa çıkarmıştı. O nedenle utandım. Babam konuyu hiç evirip çevirmeden, “Sen milli oldun mu?” diye sorduÄŸundaysa yüzüm kıpkırmızı oldu. Başımı ‘Yok’ anlamında salladığımda gülümsedi. “Geçen kadının dediÄŸi doÄŸruymuÅŸ demek ki. Bu halin kaç zamandır benim de dikkatimi çekiyordu ama seni üzmemek için ses etmedim. OÄŸlum daha önce deseydin ya bunu, bulurduk bir çaresini!” dediÄŸinde utancımdan yerin dibine girecektim. Babamın daha fazla konuÅŸmasına izin vermemek için dışarı çıktım ve o gün bakkala dönmedim bir daha.

Sonraki birkaç gün boyunca annemle babamın fısıldaşmaları devam etti. Ben ikisinin de yüzüne bakmaya utanıyordum, ama onlar bana içtenlikle yaklaşmaya çalışıyordu. Utandığım için yemekleri bile odamda tek başıma yiyordum. Ancak bir akşam geç bir saatte babam beni çağırdı salona. Annem yoktu. Yanına oturmamı istedi. Bana bir erkeğin ihtiyaçları olduğunu, bunların giderilmesi gerektiğini yoksa içten içe zarar vereceğini dini örnekler de vererek anlattı.

Babam, “Bu iÅŸin asıl çaresi senin evlenmendir, ama bizim halimiz buna izin vermiyor yavrum. Bu halde, bu parasızlıkla seni evlendiremeyiz. Bir iÅŸ bulup çalışsan para biriktirsen, ama o da ne zamana olur belli deÄŸil. Ama bu iÅŸi evlilik öncesinde halletmek gerek… Biz bu meseleyi annenle konuÅŸtuk uzun uzun. Seni geneleve göndermek istediÄŸimi söyledim, ama annen yanaÅŸmadı buna. Ben oÄŸlumun öyle pis, ahlaksız yerlere gitmesini istemem dedi…”

“Bizim bakkala devamlı gelen Çingene bi kadın var hani, kocası hapiste. Ona söylemiÅŸ annen, meseleyi anlatmış. Kadın, Tamam, yaparım ama karşılığında veresiye alışveriÅŸ ederim demiÅŸ. Bunlar Çingene, ne yapacakları belli olmaz, yarın öbür gün başımız bunlarla derde girer, kurtulamayız dedim annene, o da, Haklısın dedi. En sonunda kendi göbeÄŸimizi kendimiz kesmeye karar verdik. Bu iÅŸi annen halledecek yavrum. Bu fedakarlığı gösterecek…” dedi.

Babamın sözleri bittiÄŸinde ne demek istediÄŸini anladığım için, “Ya baba git iÅŸine, deli misin nesin!” dedim tepkiyle ve odama girdim. Ancak babamın ciddi olduÄŸu peÅŸimden odama geldiÄŸinde belli olmuÅŸtu. “Kadın halledecek oÄŸlum, çekinmene gerek yok. Neticede öz anan deÄŸildir, üveydir. Kendisi kabul ediyor, ben kabul ediyorum, niye itiraz ediyorsun?” deyince, “Ya baba sen hasta mısın, kadın benim üvey de olsa annem, böyle saçmalık olur mu?” dedim.

Ama babam aynı sözleri tekrarladı. “Biz ikimiz bu iÅŸin tüm vebalini üstümüze aldık oÄŸlum, bunun günahını öte tarafta biz vereceÄŸiz. Senlik bir ÅŸey yok!” dediÄŸinde, “Ya baba senin kafan iyi mi, böyle ÅŸey olur mu ya, delirdiniz mi siz?” dedim öfkeyle ve zorla çıkardım odadan, kapıyı da kilitledim. O gece gözüme uyku girmedi. Nasıl olur da böyle bir ÅŸeyi akıllarına getirebildiklerini anlayamıyordum.

Birkaç gün bakkala gitmedim, odamdan dışarı çıkmadım. Öfkem geçtiÄŸinde yeniden bakkala gittim, ama özellikle annemin yüzüne bakmamaya çalışıyordum. O da aynı ÅŸekilde davranıyordu bana. Babam da konudan bahsetmedi bir daha. Ancak bu mesele yıllar yılı içimi kemirip durmuÅŸtu, ta ki ÅŸimdiye kadar…

Vakkas sırıtarak bana baktıktan sonra, “Soyun lan göt!” dedi öfkeyle. Abuzer ve Vakkas’ın bakışları önünde utana sıkıla soyunmaya baÅŸladım. Annem başını öne eÄŸmiÅŸti, beni görmek istemiyordu. Baksırım döl içinde kalmıştı. BoÅŸalmıştım ama hiç hissetmemiÅŸtim bunu. Yarağım Abuzer’inki kadar büyük olmasa da Vakkas’ınki kadar vardı. İyice ÅŸiÅŸmiÅŸ, sertleÅŸmiÅŸti.

Tamamen çıplak kaldığımda, Vakkas, “Lan tüysüz, daha önce hiç karı siktin mi?” diye sordu. YaÅŸadığım heyecanı hemen anlamıştı. Bu soru karşısında yüzüm daha da kızardı, çünkü bu benim için ilk olacaktı. Hayatımda sikeceÄŸim ilk kadın üvey annem olacaktı. Annem de cevabımı bekliyor gibi başını kaldırıp gözlerini bana dikmiÅŸti.

Başımı ‘Yok’ anlamında yukarı kaldırdığımda Abuzer ve Vakkas kahkahalara boÄŸulurken, annemin kızaran yüzünün ÅŸekli deÄŸiÅŸti. Birazdan üvey oÄŸlunu milli yapacaktı. Abuzer iÄŸrenç kahkahalarının arasında, “Koca karı oÄŸlunu milli edecen, gurur duy!” dediÄŸinde, Vakkas, “Bu yaÅŸa kadar niye beklettin bu oÄŸlanı, verseydin ya daha önce!” dedi sırıta sırıta. Babamın dediÄŸini yapsaydım annem beni yıllar önce milli etmiÅŸ olurdu. Åžimdi de milli edecekti, ama aradan 5 yıl geçmiÅŸti.

Vakkas, “Ulan göt, bak bu akÅŸam buraya gelmesen bunlar olmayacaktı, milli olamayacaktın. Demek ki olacağı varmış, hayırlı olmuÅŸ!” dediÄŸinde, Abuzer, “Şükret lan bize pezevenk, sayemizde erkek olacaksın!” dedi. Sonra da annemi bana doÄŸru iterek, “Hadi koca karı, senetleri imzaladın, ÅŸimdi de yapman gerekeni yap!” dedi gülerek. Vakkas da, “Dur bakalım, nasıl olacak bu iÅŸ ben de çok merak ediyorum!” diyerek sırıttı.

Annem bana doğru bir iki adım attı. Ben olduğum yerde duruyordum. Kalbim heyecanla atıyordu. Yıllar önce babamın yapmamızı istediği şey şimdi gerçek olacaktı, ama yanımızda iki yabancı adam varken. Yaşadığım heyecan anneminkinden çok daha fazlaydı. Annem altına yastık koyduğu dizlerinin üzerine çöktü. Başını hiç kaldırmadan sol elini çekinerek halen üzeri döllerimle kaplı yarağıma attı. 10 yaşında sünnet olduğum günden sonra ilk defa eli sikime değiyordu. O an içimden bir elektrik akımı geçti sanki.

Başını kaldırmadan sertliÄŸini koruyan yarağımı tutup sıvazladı parmaklarının ucu ile. Sonra da aÄŸzına aldı. O an bayılacak gibi oldum. Döllerle kaplı yarağım üvey annemin aÄŸzındaydı. Az önce Abuzer ve Vakkas’ın oluk oluk döllerini yutmuÅŸtu, benimkinden de iÄŸrenmiyordu.

Yarağımın kafasını dudaklarının arasında bir süre emdi meme emen bir bebek gibi. O anda elimi saçlarına attım. Her zaman arap sabunuyla yıkadığı saçlarını okşarken annem de gittikçe kalkan yarağımı ağzına daha çok almaya başladı. Dili yarağımın kafasına değiyordu, daha doğrusu ağzının içindeki yarağımın kafasını dilliyordu. Annem böyle sakso çekmeyi nereden öğrenmişti? İbadetini aksatmayan, tesettürlü bir kadın için sıra dışı bir durum gibi görünüyordu bu hali.

Annemin saksosu gittikçe hızlanıp yoÄŸunlaÅŸmaya baÅŸlamıştı. Ben de saçlarını çekiyordum. İki adam da pis pis sırıtıp bize bakıyor, alay ediyor, küfrediyordu. Annem başını ileri geri oynatmaya baÅŸlamıştı artık, aynı zamanda saÄŸa sola çeviriyordu. Yarağım son noktasına gelmiÅŸ, ÅŸiÅŸmiÅŸ, demir gibi sertleÅŸmiÅŸti. Abuzer, “Koca karı, tamam hadi!” dediÄŸinde annem yarağımı çıkardı aÄŸzından. AyaÄŸa kalkarken gözlerimiz kesiÅŸti. Yüzü kıpkırmızıydı yine. YaÅŸadığı utanç çok barizdi, ama ikimizin de baÅŸka ÅŸansı kalmamıştı.

Abuzer annemin sulu dışkısı ile kaplanan yarağını çantasından çıkardığı ıslak mendillerle silmiÅŸti. Kalkık yarağını göstererek, “Yala bakalım, daha da sertleÅŸtir ÅŸunu!” deyince annem eÄŸildi, bu kez dizlerinin üzerine çökmeden ayakta domalarak aÄŸzına aldı yarağını. İştahlı bir saksoya baÅŸlamıştı, öne arkaya ağır hareketlerle yaylanarak Abuzer’in yarağını aÄŸzına sokup çıkarıyordu. SaÄŸ eli ile Abuzer’in elini tutmuÅŸ, sol elini de kaslı ve kalın kalçasına dayamış destek alıyordu, tam önünde deÄŸil, hafif çaprazında kalmıştı Abuzer’in.

“Immm, ommm, ummm!” sesleri çıkara çıkara saksoya devam ederken, Vakkas, “Hadi lan, ne duruyon, sen de katıl öyle öküz gibi durma!” dedi pis pis gülerek. Sonra da, “Sen de ananın amını em!” diye adeta emir verir gibi konuÅŸtu. Annem bu konuÅŸmayı duymamış gibi saksoya devam ederken, Abuzer, “Hadi geç!” dedi başıyla iÅŸaret ederek.

O zaman annemin arkasına geçtim. Ellerim ilk anda kalçalarına değdiğinde boşalacak gibi sarsıldım. Sonra da dolgun ve yağlı göt yanaklarını kavradım. Annem arkasında olduğumu biliyordu, ama hiç tepki göstermiyordu. Yavaşça dizlerimin üzerinde çöktüm. Şimdi annemin kıllı ve ayrık duran amı ile genişlemiş ve sulu dışkısı ile kaplanmış göt deliği karşımdaydı.

Yatağın üzerinde duran el havlusuna uzandım ve bununla göt deliÄŸinin aÄŸzını sildim. Bu sırada annem sanki benim daha rahat etmemi istiyormuÅŸ gibi yana doÄŸru birkaç adım atarak Abuzer’in önüne geldi. Ben de dizlerimin üzerinde sola kaydığımda amı ve götü tam karşımdaydı yine. Kalçalarını tutup okÅŸarken annem başını hızlı hızlı kaldırıp indirerek Abuzer’in yarağını boÄŸazına kadar sokup çıkartmaya baÅŸlamıştı. Belden yukarısı aÅŸağı yukarı kalkıp iniyordu.

Göt yanaklarını kavradım. Annem bacaklarını iki yana açtı biraz daha. Benim ne yapacağımı biliyordu, daha rahat ve zevk alabilecek pozisyonu yaratmıştı hem kendine hem de bana. Yavaşça başımı yaklaştırdım. Ayrık duran kıllı amına dilimi değdirdiğimde iğrendim ilk başta. Abuzer annemin amını adeta yerken ben iğrenmiştim. Dilime ve ağzıma garip, kekremsi bir tat gelmişti.

Ancak annemin ağzımın ve dilimin amına değmesinden büyük bir keyif aldığını koca gövdesi titrediğinde anladım. O zaman yeniden dilimi uzattım ve amını bir dondurma yalar gibi yaladım. Annem o anda ağzı yarakla dolu olduğu halde inlediğinde doğru yolda olduğum belliydi. Dilimi amına bastırarak yaladım bu sefer. Amının etli, kızgın ve sarkmış büyük dudaklarının titrediğini gördüm, içinin yakıcı sıcaklığını hissettim.

İki elimi kalçalarına attım. Siyah tüylerle kaplı dolgun kalçalarını kavradım sıkıca. Yeniden daha da bastırarak amını dillediğimde annem götünü oynattı sağa sola. Bu sırada Vakkas annemin sağ elini alıp yarağına attı. Annem de yarağını sıvazlamaya başladı hemen ardından. Yüzümü daha da yaklaştırdım ve koku almamaya çalışıp amını emmeye başladım.

Acayip bir şeydi bu. Annemin geniş, derin amı ağzımla bütünleşmişti. Dilimle, dudaklarımla amını emiyor, yalıyordum. Amının ve kasıklarının siyah sert kılları yüzüme, dudaklarıma batıyordu, ama aldığım keyfin yanında hiçbir şeydi bu. Benden hariç annem de büyük bir zevk alıyordu. Götünü oynatmasından ve yarakla dolu ağzına rağmen çıkardığı iniltilerden anlaşılıyordu.

Yarağım sertliğinin son noktasındaydı artık. Biraz önce boşalmıştım ama hiç hissetmemiştim. Oysa şimdi tüm bedenimle, ruhumla hissediyordum bunu. Yarağımın içi bir an önce annemin amına girip akmak isteyen döllerimle doluydu. Kendimi tutmak için çabalıyordum. Abuzer ve Vakkas gibi deneyimli olmadığım için bunu ne kadar başarabileceğimi bilmesem de elimden geleni yapmaya çalışıyordum.

Annemin amını iÅŸtahla emerken, annem de daha yoÄŸun ve iÅŸtahla somuruyordu Abuzer’in yarağını. Aynı ÅŸekilde saÄŸ eliyle de Vakkas’ın yarağını koparacakmış gibi sıkıyor, yoÄŸuruyordu. Vakkas birkaç kez kafama vurup, “Anan yanıyor lan!” deyip durdu.

İlk duyduÄŸumda iÄŸrenmeme neden olan bu sözün maalesef doÄŸru olduÄŸu ortadaydı. Annem gerçekten de yanıyordu…

Hikaye hakkında görüşleriniz