Sex Hikayeleri

6 ay önce - Admin Ekledi - 85 Kez Okundu

Am Sikmeye GünübirliÄŸine Türkiye’ye gittim

Am Sikmeye GünübirliÄŸine Türkiye’ye gittim

Ben burada Gurbette, Hacer’im Memlekette, hasrettik birbirimize. Çok da özlemiÅŸtik birbirimizi. Hacer orada, ben burada düz duvarlara tırmanıyorduk. Birbirimizle görüşürken bile boÅŸalıyorduk, deÄŸil dokunmak, sesimiz bile yetiyordu azmamıza. Dayanılmaz hal almıştı hasretlik. Hacer’imi görmem, ona dokunmam lazımdı. Hacer’im de aynı durumda diye düşünüyordum. Aman ne olursa olsun! deyip, Hacer’ime sürpriz yapmaya karar verdim. GünübirliÄŸine Türkiye’ye gidecektim.

Uçakta hayaller kuruyordum, planlar yapıyordum, nasıl yapsam da Hacer’imi doruklara ulaÅŸtırsam diye. Biliyordum, karşılaÅŸtığımızda düşündüklerimin hiçbirini gerçekleÅŸtiremezdim. Seks’in, hele azmış iki kiÅŸinin, hemde hasret olunca, rotası, planı, düşünülmüşü olmaz. Havaalanına iner inmez aramayı düşündüm, ama vazgeçtim, sürpriz yapmak çok daha eÄŸlenceli olacaktı. Direk ona gitmek, çat kapı yapmak çok iyi gelecekti Hacer’ime, buna emindim. Kapının önüne gelince, elim ayağım kesilmiÅŸ, yarağım taÅŸ gibi olmuÅŸtu, heyecanım doruktaydı. Heyecandan terleyen titreyen ellerimle zili çaldım. Çok beklemeden kapı açıldı. Hacer’im beni beklemediÄŸinden, çok sıradan ev kıyafetiyle kapıyı açtı. Güzel dudaklarından, “Aaa Aaaaaaaaaaa!” sesi yükseldi ve ben o dudakları dudaklarımla kapadım. Benzin gibi birden parlamıştı herÅŸey.

Hacer’imin üzerindekileri parçalamıştım, onu hatırlıyorum, biranda çıplak kaldı çünkü. Dudaklarından göbeÄŸine, oradan amına inmiÅŸ, emiyordum, yalıyordum, çölde susuz kalmış Bedevi gibi. Hacerimin, “AÅŸkım, birtanem!” sesleri beni delirtiyordu, doymuyordum ıslaklığına. Amına neredeyse dilimin tamamını sokmuÅŸtum. Parmağımla da arkadaki küçük kara deliÄŸini keÅŸfediyordum. Hacer’imin sesi soluÄŸu kesilmeye baÅŸlamıştı. Ben de patlamak üzereydim. Artık Hacer’imin içine girmeliydim, onca yoldan ona tohum getirmiÅŸtim, ekmeliydim. Ama, zevkini, tadını çıkarta çıkarta, Hacer’ime de zevkin en güzelini yaÅŸatmalıydım. Islak amından göbeÄŸine, oradan da göğüslerine çıktım, aç Bebeler gibi emdim birbir uçlarını, pembeden koyu pembe oldu renkleri. AÄŸzıma tatlı tatlı sıvılar gelmeye baÅŸladı. Bu beni dahada azdırdı, aÅŸağıdan benim yarak ritim tutmaya baÅŸladı, tüm damarlarını hissediyordum.

Hacer’imin dudaklarını dudaklarımla hapsedip, sıcacık, ıslak, ‘Hadi!’ diyen amının aÄŸzını da benim yarak öpmeye baÅŸladı. Dayanabilmek zorlaÅŸmıştı, zaten beni dinleyen yarağım da yoktu artık, usul usul içine giriyordu, her noktasını hissediyordum, ateÅŸ gibi, kıpır kıpır ve ıslak Hacer’im beni içine alıyordu. KopmuÅŸtuk dünyadan, iniltiler, bağırmalar artık duyulacak yükseklikteydi. Aman, bu zevke duyulursa duyulsun! Hacer’im boÅŸaldı. Beni mest ediyordu onun boÅŸalması, yüzünün pembeliÄŸi, yanaklarının kızarması, dudaklarının büzülmesi, dilinin dışarı çıkması. Hacer’im birdaha doruklara çıkmaya baÅŸladı, “Hadi sen de, sen de boÅŸal içime, hadi!” diye inlemeye baÅŸladı. Onca hasretliÄŸe, bunca güzel an’a, dayanma gücümün fazla olmayacağını biliyordum zaten. Hacer’im, “BoÅŸal! Ben geldim! Sen de gel!” deyip dudaklarımı emmeye baÅŸlayınca, ben de bıraktım. Hacerimin amı emiyordu sanki yarağımı. BoÅŸalmışlığın rahatlığıyla tekrar tekrar öptüm, sarıldım Hacer’ime.

Hacerim kendine gelir gelmez beni üzerinden itti. Daha, “Ne oluyor?” demeden, az önce amına boÅŸalmış, amının ve benim tohumlarımla ıslanmış yarağımı aÄŸzına aldı. Hacer’imin amı sıcaktı, ama aÄŸzı da sıcaktı. Adeta özlemini anlatıyordu, dudaklarıyla, diliyle. Bazen diÅŸleriyle yarağıma masaj yapıyor, bazen diliyle ÅŸeker gibi yalıyor, bazen gırtlağına kadar deÄŸdirip emiyordu. Zaten dudakları deÄŸer deÄŸmez taÅŸ gibi olmuÅŸtu yarağım. Keyfini çıkartıyordum Hacer’imin yarağımla Dans’ının. Ama hasretlik vardı. Yine damarlarım tık tık atmaya baÅŸlamıştı. Hacer’im de burnundan soluyordu. İyice ıslatıp yarağımı, üzerime çıktı. Amının sıcaklığını duyacağım diye sevinirken, indi üzerimden, domaldı önüme. Bacaklarının arasından elini uzatıp, tık tık atan yarağımı yakaladı, amına bir iki sürdü. Kaptan Hacer’imdi, hangi rotadan gitmek isterse oradan gidebilirdi. Yarağımın başı pırıl pırıl olmuÅŸtu. Kalçalarının arasındaki küçük kara deliÄŸe yarağımın başını dayadı…

En sevdiÄŸim pozisyonda, o mükemmel kalçalar gözümün önündeydi. Çıldırmıştım, düşünmeden dayanmıştım tüm gücümle. Daracıktı Haceri’min göt deliÄŸi. Belli ki özlemiÅŸti, ama aÄŸzından bir ‘Ahhhh!’ da çıkmadı deÄŸil, acımıştı belki de. O biçimli sırt, kadeh kıvrımı bel, mükemmel kalçalar ve daracık, sıcacık götdeliÄŸi beni delirtti. Dayanmaya gerek yoktu, Hacerim de kasılıp gevÅŸiyordu, sanki götüyle yarağıma masaj yapıyordu. BoÅŸalmaya baÅŸladım! Hacerim de boÅŸalıyordu. Yarağım sanki götü tarafından emiliyordu. Dizlerimizde derman kalmamıştı saldık kendimizi…

Hacerimi çok seviyorum, ona tapıyorum, sikmeye doyamıyorum! Ah birde aramızdaki uzaklık olmasa!

Hikaye hakkında görüşleriniz